yemek arkasında bir filmi daha devirdik. 15-20 dakikalık parçalar halinde izlendi. o yüzden bütünlük konusunda sıkıntı çıkabilir ama o kadar fazla olay olmadığından hazmı rahat bir film. adamlar bir drone tutmuş arkadaş. devamlı tepelerde dolandırmışlar. araba sahneleri falan hiç olmamış. kıvanç tatlıtuğ tipi de en takdir ettiğim tip oldu. diğerlerinden daha iyi oynamış sanki. yılmaz erdoğan araya şiir sokuşturmuş. sandalyedeki sahne fena değildi. iyi güzel derken o son hiç olmamış. eğlendireceğiz derken eğlendirememişler, hepsi havalarda kalmış. organizenin işlediği bir güzel planlama da göremedik. öyle kaldı gitti işte. ilk filme göre daha az eğlendiriciydi sanki. ilk filmi de çok hatırlamıyorum ama bu da seri filmlerin kaderi herhalde.
--- spoiler ---
.bir tane tam nikah öncesi dolandırılan damat var. bir de inşaat malzemesi satan bir baba oğulun dolandırılması var. iki olay birbirine sarmalanıyor. mevzu buradan çıkıyor herhalde ama o kadar da zekice olmuyor.
.hem diyelim dolandı bu olaylar, saruhan denen tipten paralarını bir şekilde çaktırmadan geri alsalar olmaz mıydı? ilk filmde de cem yılmaz vardı. böyle ağır bir mafya altında ezilmeli fantezisi yapıyorlar herhalde.
.kıvanç tatlıtuğ, kendisinin oyunculuğunu bilmiyorum ama en iyi karakterdi. kendini güzel kaptırmış. küfür etmemek için kendini tutuşu falan harikaydı. resmen gözler yaşardı. ceviz kırışları, devamlı atıştırmalıkları ve tabii kız arkadaşı ile scrubble oynayışı falan bunlar hep gülümsetti. kalan kısımlarda o kadar komik de bir şey yoktu. işin garibi bu yani.
.asım abimizin kızı babasının doğru yolu bulmasını istiyor ama bulamıyor. kendileri de dolandırılınca, soluğu babasının yanında alıyor. nişanlısına babası doktor diyor. bu doktor muhabbetleri de bir yere kadar komikti aslında. her neyse kadının tekine erik kaçıyor, onu kurtarıyor. daha serbest bir meslek seçse iyi olacakmş ama böyle oluyor.
.sonra bunları dolandıranları buluyorlar ama aynı zamanda dolandırdıkları eleman da saruhan ile peşlerinde idi. bir sürü tekne mekne kiralamışlar. bir sefer de değil, devamlı bir havalardan çekim. esasında tekne çekimleri araba çekimelerinden iyidi. belki tekne çekimlerini hakkaten çektiler, araba sahnelerinin bir kısmı stüdyoda birleştirildi. artık her neyse.
.arabayı denize uçurtup, ıslak ıslak adam dövüp mekena geliyorlar. hepsini hizaya sokup, paraları istiyorlar. tam o ara cüceden parasını almış gururlu damat geliyor. paraları hemen veriyorlar, tüm paralar gidiyor diye üzülürken, cüceden bir sürü para çıkıyor. böyle de bir bağlama çekelim demişler. cüceyle niye dalga geçmişler? düğün konvoyunda niye vardı? bunları hiç anlamadım.
.sonra saçma sapan sanki her şey normalmiş gibi düğüne geçiyoruz. filmler düğünle bitmesin ulan! çok klişe bir olay yani. babasına diyor ki düğüne gelirsen bu işlerden sıyrıldığın anlamına gelir. adam gelmek yerine karılara canlı yayın yaptırıp izliyor, sonra da konvoy düzenleyip eğleniyorlar. yani hem işlerden sıyrılmadı, hem de düğüne gelmiş oldu. böyle de saçma bir sonla veda ediyoruz.
--- spoiler ---