25 Şubat 2018

Marrowbone


nihayetinde güzel bir film. son kısımdaki şaşırtmacalar içinde daha iyisini yapabilirlerdi ama bağladıkları yeri de beğendim. bir yerden sonra kızın tutumu üzerine senaryoyu yapmak istemişler. ona da saygı duydum. öyle pek korkutan bir tarafı yoktu. gerilimi güzeldi. akıcı işlenmiş, tipler güzel. içlerinden biri stranger things'deki oğlan. esas kızcağızlardan biri zaten korku filmi müdavimi, tipi müsait herhalde. ispanya yapımı imiş ama ingiliz ingilizcesi konuşmayı ihmal etmemişler. uluslararası takılmışlar. korku filmi gibi değil de aile dramı gibi izleyince daha keyifli olabilir.

--- spoiler ---

.benim tahminim daha çarpıcı bir sondu. bu oğlan babasının halüsinasyonunu görüp kardeşlerini tavan arasına kapatıp açlıkla öldürebilirdi. o kadar delirecek ki babasını görecek, kardeşlerini öldürdüğünü görecek, yani hikaye sonuna kadar aynı olacak ama baba gerçek olmayacak. kardeşler orada ölmüş olacak, tüm suç da bu büyük oğlanın olacak. böyle bir son baya çarpıcı olurdu.

.adamlar böyle bir deli abi yerine, iyi abi yapmayı tercih etmişler. hatta bu iyi abi kafasında yaşattığı kardeşleri ile birlikte mutlu olacak süper iyi bir kız da ekleyelim demişler. senaryoyu bu şekilde bitirmişler. o kadar çarpıcı olmadı ama dokunaklı oldu.

.babalarının derdi neymiş? onu hiç açıklamadılar. kızına sarkıntılık ediyormuş da gelip bunları sorgusuz sualsiz kesmeler nedir? gram konuşmadıkları için hayal olabileceğini düşünmüştüm. adam geliyor eve ateş ediyor, büyük oğlan al paraları git diyor. oğlanı uçurumdan aşağı atıyor, gidiyor kalan üç evladını tavan arasına öldürüyor. kendisi de tavan arasında hapis kalıyor. çığlıkları yeri göğü inletiyor. öldü sanıyorlar ama ölmüyor. 

.tabii bacayı açtığı sıralarda kaçıp kurtulabilirdi. rakunun gezdiği yerlerde takılabiliyorsa orayı büyütüp kaçabilirdi. bir yerden sonra adam kafayı yiyip hayalet olmayı mı istiyor? bir de kız rakunu beslerken elleri temas ediyor gibi gösteriyorlar, onun da pek açıklaması yok. kız ölü, adam fark etmiyor olması gerek. belki kaçamıyor diye öyle yapmışlardır bilemiyorum.

.annenin ölümü de fazla hızlı oldu. bir arada olun, bir olun. tek devlet, tek vatan derken hakkaten bir oluyorlar. kardeşler ölüyor ama hepsi büyük oğlanın içinde yaşamaya devam ediyor. esas hikaye de bu yani, bir taraftan güzel de işte çarpıcılığı daha çok olabilirmiş.

.zaten 21 yaş meselesi de sadece göstermelik olmuş. diyelim öyle, kalan kardeşlerin velayeti pat diye verilmiyordur ki, mutlaka bir sürü araştırma falan gerekiyordur. anaları ölünce kardeşleri dağıtmasınlar diye evden çıkmamaya ve büyük kardeşin 21 yaşına kadar beklemelerini söylüyor. izleyiciyi burada uyutmaya çalışıyorlar ama biz uyumayız.

.küçük oğlanın sen dışarı çıkıyorsun biz çıkamıyoruz muhabbetinden zaten direkt anlaşılıyor. hepsi kafasında, ölmüşler ve bu öyle hepsinin yerine geçerek konuşuyor. biraz yorucu olmalı ama güzel işte.

.kıza da hikayesini anlatan bir kitap bırakıyor, elcağızları ile yazmış. koşsun gelsin yardım etsin diye ama çok daha hızlı anlatabilirdi, az daha yetişemeyecekti. kız hikayeyi okuduğu sırada avukat da duvarı yıkmakla meşguldü. onları da biraz senkronize etmişler, pek olmamış.

.sonuçta hikayeyi zaten tahmin ediyoruz. her şey iyi olacak gibiyken baba geliyor, büyük abi onla ilgileneyim derken kardeşleri olur olmaz şekilde tavan arasına kapatıyor. adam bacadan girip hepsini öldürüyor, oğlan da kafasını taşa vurup geldiği için biraz vakit kaybediyor, bakıyor tüm kardeşleri öldürmüş. adamı tavan arasına kitliyor ve kafayı yiyor. tam kendini öldürecekken sığınaklarından seslerini duyuyor, hepsi uyuyormuş meğer diyor. bir taraftan pek dokunaklı hikaye işte. kardeş dayanışmaları gayet iyidi, hepsi de güzel oynamış. bir tek küçük velet biraz ketum kalmış işte.

--- spoiler ---