24 Mart 2018

Insidious: The Last Key


insidious serisinin dördüncü filmi. adamlar doymuyor çekiyor. aslında film sonuna kadar pek güzeldi, bir kaç yerinde resmen yürekleri ağzımıza getirdi. güzel korkutuyorlar, kendince karakterleri var. esas medyum kadının hayatını da çekelim demişler, hepsi iyidi güzeldi ama sonundaki bağlamayı falan pek beğenmedim. hem beşinci filme bağlamışlar, hem olayların gidişatına göre çabucak çözülüyor. güzel bir son yapabilseler dördüncü filmi çekmelerine rağmen olacakmış ama normal bir korku filmi olmuş. keyifle izletti, ona lafım yok. tabii korku filmini izleme amacının yarattığı bir keyif de olabilir. boş beleş sanat filminden mi keyif alayım yani?

--- spoiler ---

.çantaları neden borunun içinde didikledi bilmiyorum ama adamlar resmen dalga geçti, bir şeyler var gibi gösterip, gösterip çantanın içinden yaratık fırlattı, kadını ölüler diyarına aldı. en sevdiğim sahne bu oldu.

.genel olarak gerginlikleri de iyidi, pat diye ortaya çıktığı anları güzel tasarlamışlar. bazen bekletiyorlar da göstermiyorlar, kendince bir gerilim yaratıyor. bazen hiç çıkmaz denen yer, mesela sorgu sırasında polisin arkasından hort diye hortluyor. bunların hepsi güzel.

.zaten üç tipi de baştan beri gördük. medyum teyzemiz ve iki yardımcısı. sidekick espirileri, kızlara yazılmaları da kendi çapında sevimli sayılabilir.

.medyumumuzun hikayesi de iyimiş. babası kötü bir insanmış (aslında değilmişmiş de neyse). bu kızın özel gücünden rahatsız oluyormuş, bir sürü dayak yemiş, bodruma kapatılmış. o ara annesi buna bakmaya geldiğinde kapıyı açtığı yaratık onu öldürmüş. kırmızı kapı muhabbeti te burada başlıyormuş.

.tabii sen nasıl annesin kızını bodruma kitletiyorsundan mesele başlayabilir. kız transa geçince yaşlı halini de görüyor, orada tavsiye ediyor ama annesini kurtaramıyor. geçmişe dönüş müydü? onu öyle salladılar.

.anahtarların ustası sevgili yaratığımızın parmağından çıkan küçük anahtarlarla önce kurbanın sesini kesmesi falan çok iyidi. yaratığın amacını pek anlamadık, zaten film de orada gitti bitti. babası kötü insan değilmiş de içine bu  yaratık kaçmış. yaratık nefretten besleniyormuş. elise'in babasına olan nefretini kullandı, tam babasını dövüyordu ki yeğeni geldi ne yapıyorsun dedi, orada kendine geldi kurtardı. sonra annesini düdükle çağırdı ve yaratığı yendiler, bu kadar basit olmaması gerekiyordu.

.zaten yeğen ne ara ruhlar bölgesine aşina oldu nasıl becerdi? diğer tarafta ele geçirilmiş diğer yeğen vardı, kimseye bir şey olmadı. hepsini hemen yendiler ve bitti gitti. son kısımda canları sıkılmış, bu kadar dram yaptık, mutlu aileye bağlayalım demişler de güzel olmamış.

.kırmızı kapılarda takılırken bir velet gördü, o da ilk filmlerdeki adamın çocuğu mudur nedir? oraya bağlantı çektiler ve film biterken telefon geldi ve sonraki filme doğru bitti gitti.

.bir de film hakkında iyi bir olay ruh filmide seri katil hikayesi çakmış olmaları, onu beğendim. bunları evde ruh var diye çağıran katili kendileri de sorguluyor ama korku yakalanma korkusuna ağır basmıştır diyor, artık yersen yani bunu ama fringe'den gördüğümüz sıkıntılı tipin kızın tekini bodrumda hapsetmesi, ruhun kızı kurtarmayı göstermesi ve kızın ruh çıkmaması falan hepsi çok iyidi, insanı ürkütüp sevindirdiler.

--- spoiler ---