26 Mayıs 2017

John Wick: Chapter 2


nerde kalmıştık? adam bıraktığı yerden kafa patlatmaya devam etti. bir önceki filmi çok hatırlamıyor insan ama işte zaten konuya değil de adama bakmak gerekiyor. adamlar önceki filmi basit bir konudan çıkan intikam hikayesine bağlamıştı. bu adamı nasıl tanımıyorsunuz? kalem ile adam indiriyor ki indirdi hehe. yine görüntüleri, müzikleri bir harikaydı. keanu abimize özel dövüş stili geliştirmişler sanki. zaten yakın dövüşte silah kullanımını, böylesi kullanımını bu filmlerde gördüm. bir harika, aynı harikalığı devam ettirmişler. tabii çok abartı ama insan abartısını seviyor. meraklısı için tamamen. köpek, müdür ve fringe'in zencisi de en sevdiğim yan karakterler oldu.

--- spoiler ---

.mafya ile barış imzalıyor, geliyor mekanlarına arabasını almaya. böyle aksiyon ile başlatıyorlar. hem ısındırma aksiyonları, hem geçen film ile bağlantı kuralım demişler.

.sonra esas konu başlıyor, genel sistemlerini biraz daha anlıyoruz. bu tetikçilikten çıkmak için salak bir adamdan yardım istemiş. o da mühür verirsen kabul ederim demiş. en azından biz öyle anlıyoruz. mühür de parmak izi olan bir şey. ihtiyacı olduğu vakit kullanabilir, karşı taraf da hayır diyemez. kurallar böyle.

.ilkin hayır diyor, adam evini yakıp yıkıyor. gidiyor müdüre (otelin müdürü olayların müdürü o da bir ayrı harikaydı ya neyse) böyle böyle diyor. o da önce işini hallet, mührünü al sonra adamın icabına bakarsın diyor. aynen bunu yapıyor.

.eleman kız kardeşini öldürüp yerine geçecekmiş. yüksek şura mıdır nedir? bir sürü yapı. dünya çapında bu kadar tetikçi varsa, öldürecek adam kalmamıştır diye insan düşünüyor ama güzel yapmışlar. kendi sistemleri var, eski bilgisayarlar kullanıyorlar. dövmeli sekreter bürokrasisi var. işlemler kodlarla sıraya alınıyor, yapılıyor ve haber ediliyor.

.adam şak diye karının mekana gidiyor. bir parti, bir konser var. italyada yapalım bu kısımları demişler, özel mekanlar, güzel yerler. şimdi benim anlamadığım, karının yanına gitti. kimseciklere görünmedi. aynı şekil kimseye görünmeden geri dönemiyor muydu?

.kadınla muhabbetleri güzeldi, kadın wick'i görünce kendini kesti. kelimenin tam anlamıyla. azrail gibi çörekleniyor şerefsiz, iyi anlamda diyorum. güzel de yaptılar ama işte geri görünmeden dönse şanına yakışmazdı herhalde. bir kamyon dolusu adam öldürdü.

.keltoş olan bir tanesiyle karşılaşıp hal hatır sorduktan sonra silah çekmeleri iyidi. adamı en son metroda atar damarında bıçakla bıraktı. ölmediyse yuh artık. nedense iki kez dövüştürdüler.

.neyse gitti bitti derken, tabii arada güvenli evlere girişleri de unutmamak lazım. birbirini öldürecek tipler iki kadeh atabiliyorlar. kurallar olmasa hayvan olurlardı tabii.

.güzel işte, dialoglar da sade, derdini net anlatıyor. lagaluga yapmıyor. özenle dizayn etmişler. zaten adamın efsaneliği harika, özel dizayn ceketler desen çılgınlık, artık nerden esti de böyle şeyler düşündülerse iyidi.

.derken olaylar geriye dönüyor, adam kız kardeşini öldürdükten sonra başına ödül koyuyor. 7 milyon dolara tüm tetikçiler irrite oldu. ordan burdan adam çıkıyor, çıldırdılar işte.

.daha güvenli eve ulaşamadan, alacakları aşağı, morpheus abimizden yardım istedi. evsiz adam kılığında birine parasını vererek beni şuna götür dedi. şak diye gitti. tıbbi yardımı aldı, silah verdiler ama yedi kurşunlu, o niyeydi anlamadım ama diğer adama şehri kaptırmamak için buna yardım etti. yüksek şura toplantısına daldı eleman.

.artık tır dolusu adam öldürdü, dur durak bilmedi. yedi kurşundan sonrası da geliyor haliyle. alıyor çakıyor, vuruyor çakıyor. yakın dövüşlerinin hastası olduk. aynalı sahneler yapalım demişler. öldüreceği elemanı bir türlü yakalayamadı. etrafındaki herkesi öldürdü. adam güç bela tekrar güvenli otele ulaştı. müdürle görüştü. müdür yardımcı olmadı. john geldi, biraz tereddüt etti. müdür yapma dedi ama yaptı. sonra da sistemden atıldı.

.bir saat verebilirim dedi, bir saati koşarak harcamasına da üzüldüm. arabası bari olaydı. köpekle kaçışları efsane tabii ama diğer yandan üzücü işte. kim gelirse gelsin öldürürüm dedi. bu da üçüncü filmin mottosu olur.

.son kısımdaki müdür ile sohbet de bir harikaydı. matrix'e selam çakmışlar gibi oldu. koca bir meydan. bir sürü insan var. adam bir kaş göz çakıyor. herkes duruyor. aynı matrix'le tanışma sahnesi gibi. güzel olmuş işte.

--- spoiler ---