4 Mart 2013

Cast Away


vakti zamanında muhabbetleri duyuyordum bu film hakkında. izlememiştim, eh yani çok bir şey de kaybetmemişim. izledim çok bir şey de kazanmadım. uzun bir film, olayların akışında çok fazla sıkmıyor ama yok yere uzatılan bölümler çok. hikaye içinde imkansız işler oluyor, sonundaki mesajı desteklemek için yapmışlar belki böyle ama yine de hoş olmamış. ıssız adaya düşmeli ve her şeye rağmen umut etmeli bir film isteniyor ise işe yarayabilir.

--- spoiler ---

.kilo kaybını tam yapamamışlar sanki. hafiften kilo kaybetmiş gibi ama çok daha fazla kilo kaybetmeli idi. hindistan cevizi ile insan kilosunu koruyabilir mi? üstelik ishal ediyormuş? zaman dilimleri tam belli değil ama yamulması lazımdı ilk alışma sürecinde, kolay atlattı denebilir.

.böcük yok idi hiç filmde. lan hiç mi böcük olmaz ıssız adada, en büyük sorunu o olması gerekirdi ama es geçmişler koskoca böcük alemini. rüya aleminde gibi takılmış, keşke böcüksüz bir dünya olsa ama malesef ki paylaşıyoruz onlarla dünyayı.

.voleybol topu olayını çok abartmışlar, tamam yalnızlıktır, iletişimdir vurgusuna yapılmış ama yok peşinden koşturmalar denize atlamalar, hıçkıra hıçkıra ağlamalar. lan karısı başkası ile evlenip çocuk yapınca, her şeyin sonu değil önümüzdeki maçlara bakacağız diyor. voleybol topuna çocuklar gibi ağlıyor.

.ada sahnelerinden daha çok eski hayatına dönüş olayı daha iyi idi. beklediği gibi bulamamak, karısının başkası ile evlenmesi falan iyi olmuş. hayatının aşkını 5 yıl bekleyememiş, o yağmurdaki sahneler falan gereksiz idi vurguya ama olsun yine de yapacak bir şey yok.

.bu olaylar üstüne arkadaşı ile bardağında buz ile ettiği sohbet iyi idi, umut üzerine bilindik şeyler söyledi ama hayatını geçirmiş birinin dilinden daha anlamlı olmuş. bu laflar olmasa film daha kötü olurmuş, şimdi de idare eder olarak kalmış işte. 

.umut dolu olalım tabi ama yine de mutlu sonla biten bir hikaye olmayabilir hep, hehe.

--- spoiler ---