29 Temmuz 2017

Shot Caller


iki günde iki güzel müzikli film. bu filmin müzikleri daha sınırlıydı ama filmin havasını çok iyi vermiş. üzgün, gergin, pişmanlıklı, benzer melodiler dolamışlar ama güzel olmuş. bitişteki dokunalı dinleti de hoştu. genel olarak seyir keyfi de iyidi. normalde ağır geliyor bana böyle filmler ama esas karakterlerin psikolojilerine kaptırmamızı sağlayabilmişler. adalet sistemi, ceza sistemi, hapishaneler, iyi insan, kötü insan, insanların değişimi gibi konu başlıkları ilgi çekiyorsa, film ilgi çekebilir. esas adamların nerdeyse hepsi bir şekilde dizilerden gördüğümüz tipler. esas adam zaten kapakta game of thrones'un jaime'si, walking dead'in rahmetlisi var, the oa'in homer'ı var. var işte bir sürü tip.

--- spoiler ---

.şimdi benim anlamadığım bu sevgili iyi insan hapishanenin mahkum ağası olduysa, arka planda mafya işleri de hallediyorsa nasıl iyi mafya olacak? eldeki silahları polise teslim ettiği vakit o kadar para verdiği insana nasıl para verecek? yani bu işin iyilikle yapabilir mi? orası biraz saçma oldu sanki.

.filmin sonuna kadar bir planlar içindeydi, eh sonunda anladık onu ama yine de planını çok beğenmedik. tekrardan hapse girebilirdi, daha azıyla girebilirdi. tüm hayatını mahvetmeyebilirdi ya da başka bir mahkum falan bulabilirdi. ailesini korumak için kendisini feda etmeyen bir yol bulabilirdi ama böyle çok daha çarpıcı oldu tabii.

.hikaye normal bir elemanın salak saçma bir araba kazası sonucu hapse düşmesiyle başlıyor. sert bir savcı varmış da bilinçli taksir ile adam öldürene çok feci dalıyormuş. anlaşmayı kabul et falan diyor avukatı, o da güya kabul edip daha az yatıyor. belki yargılansa daha farklı olacak, tabii hayatın gidişatı belli olmaz.

.kırmızı ışıkta geçmiş, bir de madde etkisinde miymiş? bir araba kazasına karışıyor ama kendisi de içinde, yolculardan biri ölüyor, bunlar başına geliyor. karısı falan da yaralanıyor. yani tamam kabahati olabilir ama biraz abartı geldi, hani düzgün insan hapse girecek ya onun altyapısı olsun diye böyle yapmışlar.

.sonra hapishanede ağlak zencinin tekine kayıveriyorlar, oradan dik durması gerektiğini anlıyor. burada da işler karışık, bilinçli taksirle adam öldüren ile kasten adam öldüreni aynı yere nasıl koyuyorlar ki? sistem mi farklı? yoksa sallamışlar mı? temiz adam girer böyle adam çıkar yani. kendini korumak için gerekeni yapıyor.

.zencinin teki buna ters konuşuyor, alıyor aşağı. diğerlerinin dikkatini çekiyor. sonra işte ufak tefek götte bir şeyler saklamalı işler, sonra adam öldürmeli işler. derken pozisyonu yükseliyor. isyanda adamlarından birini korumak için diğerini yaralayınca özel kısma alıyorlar. orada mahkum ağası ile tanışıyor, buna özel işler falan veriyor derken zaten hikayeyi buradan anlatarak başlatmışlar.

.arada geçmişe gidiyor, mevzusunu anlatıyor. aile dramı falan da var. ailesini niye bu kadar uzaklaştırıyor lan derken, diğerleri tehdit etmiş. ondanmış sebep. neyse ki oğlu affedildin diye mektup yazıyor, içerde yatarken rahat nefes alıyor.

.silah kaçakçılığı işi varmış. walking dead oyuncusu muhbir imiş. ha niye öldürüyorsun o vakit onu? işleri karıştırdığını diğerlerine aktarmasın diye olabilir ama diğer taraftan zaten esas işin başındaki adam her şeyi çözmüştü. o adam bok yoluna gidiyor işte. öldüğü sahne gayet iyidi.

.sonra telefonlardan sms atmalar, enlem boylam göndermeler derken silahları eliyle teslim ediyor, kendini teslim ediyor. anlaşmaya yanaşmıyor. ailesini tehdit eden adamı öldürüp, gardiyan ile anlaşmayı yeniliyor ve böylece de film bitiyor.

--- spoiler ---