30 Haziran 2018

A Quiet Place


adamlar herhalde işaret dili konuşulan bir film yapalım demişler. senaryo üzerinde çok durmamışlar. dursalarmış, yine aynı mantıkla harika film olacakmış. hele hele güzel gerilimler, güzel müzikler falan derken çok iyi olurdu ama şimdi sıradan bir gerilim filmi olmuş. ek özellik olarak işte büyük kısmında işaret dili kullanılıyor. dünyanın genel hali doğru düzgün açıklanmıyor, şu vakte kadar neden bir şeyler yapılmadığı da açıklanmıyor. bilim kurgu hikayesi sınıfta kalıyor, aile dramı ve gerginliği hat safhada. sonu da bu anlamda uçurmuşlar ama işte açıklama yerine vermişler gazı.

--- spoiler ---

.bir kere tüm bilim insanları yenmiş mi? nasıl bir insan evladı süper kulak bu uzaylı kardeşler için bir deneme yapmamış olabilir? mutlaka deneme yapmaları gerek. yakalayamamışlardır falandır filandır ama dünyanın hepsini yediklerini düşünmüyorum. belki kısıtlı bir bölgede olmalılar çünkü elektrik bile var.

.nasıl bir dünyanın sonu ise elektrikleri var, bir sürü dizayn yapıyorlar. günler geçiyor, baba karakteri kulağı duymayan kızı için özel bir kulaklık geliştiriyor. onun çabası ile uğraştığı kulaklık da uzaylıları yenmek için anahtar rol oynuyor. senaryo bu yani.

.neden dünya bu hale gelmiş? niye bir şey yapamamışlar, bunların hiçbirine cevap yok. bir sürü insan olmalı ama sadece bir tanesini görüyoruz, onu da yiyorlar. genel bir işleyen sistem gibi yapmışlar. ambarları paylaşmışlar, ateşle iletişim kuruyor gibiler.

.dünya sessiz bir yer olsun, insanlar konuşmayı unutsun gibi düşünmüşler. bu açıdan güzel olmuş aslında ama işte fazlasını yapamamışlar.

.zaten ses geçirmeyen yerler, yeni doğacak bebek falan filan gibi düşününce iyice saçmalıyorlar. bir kere sen nasıl bebek yaparsın lan? ağlayacak işte. yaratık da var. nasıl kafaları almış ki bu olayı? ses geçirmeyen oda için uğraşıyorlardı. işe yarar falan demişler ama bebek hiç mi güneş görmeyecekti? ne düşündüler ki? 

.zaten bunca zaman bir şey devirmemiş olmaları. bir yıldan fazla zamandan bahsediyoruz, çok saçma geliyor insana.

.filmin başında da aile dramı, bir marketteler, oğlanın teki uzay mekiği ile kurtulacağız bunlardan diyor. sonra oyuncağını görüyor, yanına alıyor ama az daha düşürüp yaratıklara yem olacakken ablası kurtarıyor. derken babası olmaz o oyuncak çok sesli, diyor. ablası kıyamıyor gizlice oyuncağı veriyor.

.derken yola koyuluyorlar, küçük oğlan en arkada yürüyor. oyuncağı çalıştırıyor ve ses başlıyor. yaratıp zıbıdık diye kapıyor oğlanı ve öldürüyor. sonra tabii pek üzülüyorlar. aile için ağır dramlar yaşanıyor. ilkin bize göstermiyorlar. olayların gelişiminde sıkıntılarını görüyoruz.

.babası ile ölümüne sebep olan kızı arasında da sıkıntı var gibi gösteriyorlar. kız olayların yaşandığı gece evden uzaklaşıyor. kardeşinin kabrine (öldüğü yere yani, geriye bir şey kalmıyor, yiyorlar mı ne yapıyorlar onu da anlamıyoruz zaten) gidiyor. dönüşte olaylar karışıyor işte.

.annesi tek başına doğurmaya başlıyor. handmaid'den sonra doğum sahnesi hiç gitmedi. kadın sessiz doğuracağım diye kafayı yiyor. bu arada zaten olaylar bir çivi ile başlıyor. bir çivi bir aileyi kurtarmıyor. çok fena yapıyor. çivi sahnesine gerek de yoktu aslında.

.havai fişeyler hazırlamışlar. en makul hazırlık bu, bir olay olursa yaratıkların dikkatini çekmek için patlamalar yaratılıyor. bunu yapmak için en korkak ortanca oğlanı gönderiyor. oğlan panikleyip mısır tarlasına dalıyor, az daha geberecekti ama saklanmış. ablası da o ara geliyor, ikisi bir ambarın tepesinde babasını bekliyor.

.bu süre içinde anne doğum yapmış, ses geçirmez odaya alınmış. çocukları hakkında bir iki kelam ediyorlar. adam mal gibi iki çocuğu dışarda bırakmış hala konuşuyorlar. zaten en başında ölen çocuk komple mallık, bunların hatası. 

.neyse adam çocukları almak için dışarı çıkıyor. kadının olduğu odaya da şarıl şarıl su giriyor. adam çocukları buluyor. yine yaratık engelli kıza yaklaşınca korkup kaçıyor. bu ikinci kez olmuştu bak. bir türlü anlamıyorlar ya neyse işte. en son babası ile kapıştığı sırada da işe yarayabilir derken salak kız kulaklığını kapatıyor. babası da çocukları kurtarmak için kendini feda ediyor. güzel bir şekilde ölüp gidiyor.

.çocuklar annelerinin yanına geliyor ama ellerinde bebek var, her an ağlayabilir. zaten manyaklık yani ne kadar desek azdır. ekranların olduğu kısımda sesle ilgili uyarılar. babasının uğraşlarını falan görünce minik kızın aklına dank ediyor. kulaklığı ile bunların dibine gelmiş yeni yaratığı adam ediyor. kafasındaki korumayı sesle açıyor, annesi de pompalı ile beynini dağıtıyor. diğerleri de koşa koşa buraya gelirken orada bitiriyorlar.

.genel olarak konuşmadan takılmaları, mimikler falan iyidi. gerginlikleri de üst düzey vermişler. çıplak ayak olayını hiç anlamadım. sessiz ayakkabı daha kolay değil miydi? bastıkları yerleri küllemişler ama diğer yerlere basınca hepsinin ayakları paramparça olması gerek. oralara hiç girmediler. nerden geldiler ne oldu? onları da söylemediler. üç tane yaratık için dünyalarını değiştirmişler. bu aile işaret dili zaten biliyordur da diğerleri konuşmak zorunda kalınca ölmüş müdür? medeniyetlerini şelalenin oraya niye yapmamışlar? ayrıca başka gürültüler de yapabilirlerdi. ne bileyim evin etrafına su sesi bas mesela. ellerinde elektrik var, teknoloji var. kimse bir şey nasıl yapmamış? bunlara cevap yok işte. yok da yok.

--- spoiler ---