shine abimizin belgeseli varmış, yine yemeklerde arkada izlemelik güzel bir eser bize sunmuşlar, teşekkür ettik kendilerine. filmdeki hikayeler tam olarak doğru değilmiş. kabası doğru ama konserde yerlere düşüp kafayı yememiş mesela. yine de çok bir fark yaratmaz, adamın hali çok acayip. yerinde durmuyor, devamlı konuşuyor. çay ve kola seviyor ve devamlı sarılıyor. 12 sene akıl hastanesinde kalmış. sanki belgeselde daha çok dedi ama abartmış olabilirler. bölümde psikiyatristler toplaşmışlar artık bir sorun bulamıyorlar mıymış? öyle bir yaklaşım var. işte shine filmini seven bunu de merakla izler. orası kesin. karısı ile ilgili çok malumatım yok, filmdeki bunla ilgilenen yaşlı bir kadın vardı o olmalı diyorum ama yaş farklarını da bilmiyorum.
--- spoiler ---
.artık her şeylere pozitif bakan bir arkadaş olmuş. kafayı ailevi problemler yüzünden mi yemiş? babası fazla mı baskı yapmış? neymiş problemi onu bilemiyorum. çalması en zor eserlerden birini hatasız çalan az sayıda piyanistten biri diyorlar ama diğer taraftan hepsi reklam gibi gelmeye başlıyor. ha bu adam reklam olsun para kazansın ona da lafım yok. sadece bir yerden sonra garipseniyor.
.adam dur durak bilmiyor. devamlı koşturuyor, devamlı herkese bir laf söylüyor. kadınlara sarılması bir yerden sonra abartı. arada bir tanesini dudaktan öptü. insanlar bir yerden sonra garipsiyor.
.karısı hem alışmış, hem kafayı yemiş gibi. adamdan daha yaşlı gibi ama normal konuşma yapamıyor. en son duygusal bir konuşma vardı. öncesinde david röportajın ortasında piyano çalmaya başladı. sonra karısının söylediklerini duydu mu? gördü mü nedir? öyle baktı suratına hala baş parmak gösteriyor. bir yerden sonra hikayesi dokunaklı ama ne diyeyim bilmiyorum.
.ünlü konçertoyu devamlı çaldılar. zaten o konserden sonra kafayı yese, yani müzikle ilgili olsa tekrar çalamazdı. müzikle alakası yokmuş. hem sonradan çalması, hem sonra yaptığı röportajlar falan bunu gösteriyor. babasını kötüleyen filme kız kardeşi kitap yazarak karşı çıkmış ama sonra ailesi anlaşmış.
.bir de türk kürdüyüm diye bir tip vardı. şoförü müdür nedir? belki uberdir artık her neyse, dışarda bunlar türk kürdüyüm mü diyor lan? bu neymiş böyle? kürdüm dese yeterli olmayacak, ırak, suriye falan filan girecek diye böyle diyorlar herhalde. david abimiz de bu konulara çok vakıf idi.
.genel olarak adamla koşturmaca belgeseli gibi, çarpıcı sahnelerden daha çok adamın durumunu yansıtıyor gibi. karısının tekrar ettiği cümleleri devamlı tekrar ediyor gibi. büyük plan, pozitif olmak, sabretmek erdemdir falan filan gibi. böyle devamlı tekrar ettiği sözler var.
--- spoiler ---