22 Haziran 2013

Let Me In


Låt den rätte komma in filminin amerikan-ingiliz yeniden yapımı imiş. orjinal filmini çıktığı zamanlar izlemişim sanırım. çok fazla detayı aklımda kalmadığı için tam olarak sahneleri karşılaştırma imkanım olamadı ama fazladan bir sürü ekleme yapılmış gibiydi. polis soruşturmalarını falan hiç hatırlayamıyorum mesela. var öyle bir sürü bir şey. banyo sonrası sanhenin şarkısı pek tatlı: The Greg Kihn Band - The Breakup Song . orjinal film kadar karanlık değil, daha da romantik geldi bana niyeyse... orjinali kadar iyi değil elbette ama yine de kötü değil film. izlenir...

--- spoiler ---

.tabi genel hikaye açısından hep sıkıntılarım var idi, şimdi kan bulması cidden bu kadar zor mu? insan kanımı gerekiyor gerçekten ya da hadi gerekiyor öldürmek zorundalar mı? bayıltıp biraz kan alamıyorlar mı? gibi bir sürü soru takılıyor insanın aklına...

.üstüne pencereden girerken izin vermiş idi mesela, tekrar kapıdan girerken izin istedi. orjinal filmde her iki sahne vardı diye hatırlıyorum ama izin istiyormuydu ya da böyle mi oluyordu onu bilmiyorum gerçekten. belki bunların vampiri her seferinde izin istemelidir öyle derseler de diyecek bir şeyimiz olmaz.

.bunun haricinde dedektif meselesi de böyle miydi? banyodaki ölüm sahnesini hatırladım ama o çok ufak bir kısmı idi.

.anasının yüzünü göremiyor muyduk mesela? bunu hiç hatırlayamadım. belki göstermedikleri içindir. bakıldığı zaman tekrar çekim için bu kadar fazladan ek olmaz herhalde. bir de maske meselesi vardı, o da yoktu sanki. neyse işte eklemeler olmuş. 

.yangın sahnesi hiç olmamış, yani teknik olarak hiç olmamış. kötü görünüyor idi o kısmı. ondan gayri zaten fazla aksiyon sahnesi yok idi. arabanın içinden kaza kısmı güzel olmuş. 

.bu veletler nereye gidiyor trenle diye de düşünüp durduydum da çözemediydim. üstelik niyeyse son sahneyi bilmekten dolayı mıdır nedir? ilk filmde çok daha çarpıcı idi. bunda pek etkileyici olmadı. belki yan roldeki tipler yüzündendir şimdi bilemedim.

.neyse özetle, vampir bir kızoğlan-kız (çift cinsiyetli hadım edilmiş de demişler ya artık tam cinsiyetini bilemiyoruz) ile insan oğlan çocuğu arasındaki romantizmin hikayesi diyebiliriz. vahşi hayvanın var da ona güveniyorsun tarzı filmlerden, hoşluk veriyor insana bu güven duygusu. diğerlerini yerken seni seviyor falan. tabi babası diye tanıtılan adamı da yemiyor yani duygusuz bir vampir değil ama yine de olsun.

.ne diyordum, işte bunlar bizim oğlanın mahallesine taşınır ama baba yaşlanmıştır kan tedarik edemez, kız kendi kendine avlanır. olaylar soruşturulur falan derken dedektifi de yer sonunda. bu durumda kaçması gerekir... diğer tarafta oğlanın okulda arkadaşları ile sorunları vardır ve bu işin sonu onu havuzda boğmaya kadar gidecek iken kızımız uça kaça gelir ve kurtarır oğlanı... trenle yol alırlar sonsuzluğa...

--- spoiler ---