1 Eylül 2016

the man in the high castle s01e05:

The New Normal 

--- spoiler ---

.başka bir gereksiz bölüm daha. nerdeyse hiçbir şey olmadı. ajan eleman generalin insanlığına denk geldi. bir hata yaptın bir daha olmasın dedi. direkt emri görmezden geldin diye işkence falan yapmalıydı ama aralarında nasıl bir yakınlık varsa artık yemeğe falan davet etti. akrabası falan mıdır nedir? oğlan nazilerden soğumuş gibi, çifte ajan olacak gibi, ne olacaksa gereksiz olacak.

.salak kız işin peşini bırakmadı. japonlarda işe girmek istedi. adam bu işler böyle deyip fermuarını indirdi. koşarak kaçar iken ticaret bakanının elindeki kolyeyi düşürdü. kendi kolyesi idi. olay yerinden almıştı.

.japon prensin vurulması ve salak gözlüklünün kaçışını neyse ki abartmadılar. elinde silahla görüldü ama başına bir şey gelmedi. tekrardan bir şey gelirse artık ne diyeceğimi bilemiyorum. keşke öldürseler şu adamı da rahatlasak. salak kız için ailesini öldürttü, şimdi yüzüne bakmıyor. ne anladım ben o işten.

.zaten kız da kimselere sormadan hareket ettiydi. film nedir? yüksek şatodaki adam kimdir. kim ne yapıyor belli değil.

.bir tane mikroçip midir? isveçli abimizin yuttuğu şeyin adı neydi? bilim bakanına ulaştırmaya çalışıyor, bunun da sebebi belirsiz, içeriğine şemalar vardı ama ne alaka? hem japon bilim bakanı yani, filmlerle bir alakası olmaması gerekir.

.sonuç olarak bir şey olmadı. suikastten sonra herkesin pasaportunu aldılar, ticaret bakanı kendini ateşe atarak elemanı kurtardı, o da bilim bakanına ileteceğin iletti, nereye varacak bakalım? ne gizliyorlar bu kadar, boku çıktı şimdiden.

.aile dramı, cenaze, ismini doğru söyleyememe, öyle aptal aptal takılmalar derken bölüm bitti. zaten ne olmasını bekliyorduk? on kere ara verilerek izlendi bir bölüm.

--- spoiler ---