16 Kasım 2014

grimm s04e04:

Dyin' on a Prayer

--- spoiler ---

.akıcı bir başka bölüm ile geldi ablerimiz. yan konu ve genel konu dengesei yüzde elli civarındaydı sanki. bir tarafta yahudi efsanesiyle geldiler. wesen olmayan bir olay idi. en azından doğrudan wesen olmayan bir fantastik olayı getirmiş oldular. diğer tarafta nick'i grimm yapmaya çalışan ekibimiz vardı. sonu da pek tatlı bitti.

.kadının tekinin ikinci evliliği pek iyi gitmez. üvey baba şiddeti ortaya çıkar. allahın işi (yahudilerin allahı diyelim buna) kötü üvey baba da wesendir ve çocuğunu woge yaparak korkutur. hehe öyle bir baba olsa ne güzel tabi, öcü diye korkuturken gerçekten öcü oluyor falan.

.neyse kızkardeşinin bu durumuna pek içerleyen sevgili haham da golem büyüsü yapar. eski bir toprak kalıntıları, eski sözler falan derken veledi korumak için yaptığı bu büyü ile velede ters davrananı topraktan yapılma golem gelir ve öldürür.

.nick olaya kayıtsız kalamaz tabi, sonunda çocuğu tehdit edip golemi ortadan kaldıracak metodu uygulamaya koyarlar ama olmaz. velet trubel'ın da desteği ile iyi adam olan oyuncağı ile canavara dalar ve yok eder.

.trubel ile çocuk arasındaki bağlantı ve muhabbetler iyidi. normalde o çocuğun orada dalmasını beklemezsin ama işte bunun altyapısını güzel oluşturdular. sonuçta günü velet kurtardı. nick hala işlevsiz. bu gücüne gitmez mi insanın? grimm olma şansı kapısına geldi ama julietten bir şey istiyorlar. masum bakışı ile kaldı hatun öyle, bölüm de bitti.

.grimmlik alıcı büyü ile yüzbaşının annesi iyi uğraştı. sonunda halledip sarışın hatun moduna geçti ama son bir şey daha kaldı dediler, neyin kaldığı hakkında insanın aklına bin bir türlü şey geliyor.

.yüzbaşı polis merkezine geldi, alkış kıyamet derken minik bir konuşma yaptı. wu üstüne durumu açıkladı, elemanı ne zaman konulara dahil edecekler? neden anlatmıyorlar meseleyi hala anlamıyorum. gayet efektif bir abimiz.

.zindan meselesi biraz komik oldu, kaçtı kaçacak derken. duvarlardan suratlar belirdi, bebeğinin nerde olduğunu biliyoruz lakırtıları eşliğinde ağlamaya başladılar. gözyaşları tam anlamı ile sel oldu ve karıyı boğmak üzere idi, orada kestiler arkası gelmedi ve hatta unuttular bile diyebilirim.

--- spoiler ---