Reborn
aslında hoş diziymiş ama ilk bölüm hoş olup puan o kadar yüksek olmayınca kesin bir yere bağlayamayacaklar diye baştan kötümserleşiyorsunuz. ortam güzel, çekimler güzel, karakterler güzel, sesler güzel, daha ne olsun diyebiliriz ama en büyük sorun tabii ki hikaye. hikayeyi sadece güzel çekim yapalım abi, böyle bir ortam kurduk, şu evin içinde geçsin, değişik değişik çekelim olayına getirmiş olabilirler, zaman gösterecek bakalım. dizi yokluğunda izlenir, bu yönetmeni seviyorsanız zaten her türlü izlenir.
--- spoiler ---
.bebekleri ölmüş bir ailenin dramı olarak başlıyor. ilk bebeğin ölü olduğunu fark etmiyorsunuz. oyuncak bebekmiş, o şaşırtmaca ile başlıyor, ölü insanlar gördüm muhabbeti gibi olmuyor elbette ama yine de hoş.
.meşhur yönetmeni sadece dört bölüm yönetmiş, o da garip aslında ya neyse neye niyet neye kısmet, olayların nasıl ilerleyeceği her şeyi belirleyecek. bölüm sonunda ikinci şaşırtmaca geldi. bebek gerçek oldu, muhtemelen kızın kendi bebeği, gitti bir yerden aldı geldi değiştirdi, başka açıklaması yok, diğer işler de göz boyama şeklindeydi, böyle olsa bile güzel hikaye aslında ama büyü falan derlerse yandık.
.bebeğini kaybettikten sonra kafayı yiyen anneye böyle bir davranışsal terapi yapmışlar ama kadın orada kalmış. oyuncak bebeği gerçek sanarak bakıcı tutmak nedir abi? baştaki tantanayı sonradan bu şekilde açıklıyorlar. bakıcı da manyak çıkınca işler iyice karışıyor işte.
.adam evden çalışan bir tip, yaşam seviciymiş, özel tarz şeyleri yapıp millete öneri yapıyormuş, böyle meslekler varsa ne güzel, paylaşıp yapıp atıyor, yaşadıkları yer de şato gibi zaten. kadın muhabir işe gidiyor, evde çocuğa bakıcı bakıyor.
.kadın gidince niye bakıyorsun, oyuncak bebeği bırak falan diyor ama yok diyor. sonra yere attığını falan görüyor, işler karışıyor böyle. adamın eline batan bir şeyler, büyülü cisim gibi oyuncaklar ve popo çıkartmalı dua falan derken işlerin bu tarafa gitmesi de olası.
--- spoiler ---