21 Ocak 2015

John Wick


filmi beğendim, filmin kafasını da beğendim. bir kaç mantık hatası tespit ettim ama geneline bakınca olur o kadar diyor insan. aksiyon tadındaydı. filmin akışındaki kurallar meselesi çok tatlı olmuş. bir sürü tanıdık tip gördük. hele bir tanesi legend of the seeker'dan gözlerimin aradığı bridget regan idi ki beş dakika falan oynamıştır yavrum yazık. mafya filmi izlemek isteniyorsa iş görür, intikam filmi izlemek isteniyorsa iş görür, aksiyon ve gerilim açısından da güzel. headshot sahnelerinin müptelası oldum. keanu reeves abimizi bir daha neo olarak göremeyeceğiz ama bu ağır abilik de yakışmış. müzikleri de gazlıydı, arada kesitli anlatımlar vardı. müzik ve görüntü destekli, onları da beğendim.

--- spoiler ---

.rusça meselesi ve renkli altyazılar biraz fazla olmuş ama... normal altyazıya karışmasın diye mi yapmışlar nedir anlamadım? ya da bu gavurlar iki satırlık altyazıyı okuyamaz diye resmin kendisine mi yerleştirmişler. kafalar arasına falan filan, saçma geldi bana.

.mantık hatalarına girmek lazım bir miktar. tamam bu filmlerde figüranlar ölür. esas karakterler ölmez. bunu kabullenmek gerekiyor ama ilk karşılaşmada neden bu oğlanı öldürmedi. oğlan game of thrones'tan eleman bu arada. 

.hani süper dalış yaptı, işi bitirecek idi ama bitirtmediler. adam o kadar harika ki senaryoyu bükmüş orada. en azından bana öyle geldi. devamında esas korumalardan biriyle dövüşüyor. mermi bitiyor, yakın dövüşe geçiyorlar ve üst kattan yere düşüyor sonra silahı çıkartıyor ve yukarı ateş ediyor. lan silahın varsa niye sıkmadın? niye yakın dövüş? son sahnedeki silahsız dövüş yapalım geyiği de değil ki bu?

.oğul takibi meselesi hop kesiliyor ve mafya babasının para ve değerli evrak şudur budur deposuna dalıyor. bunun da pek bir mantığını anlayamadım. oğlanın yerini öğrenmek içinse bin tane yol var arkadaş. hadi babaya daldın ne diye yakalanıyorsun? hadi yakalandın diyelim. bu durumda da arkadaşının gelip kurtarması biraz zorlama oldu işte.

.işte dediğim gibi figüranları çerez niyetine öldürdüler. sırf headshot yemek için kurbanlık kuzu gibi öldü gitti ama sheild dizisi hatunu filmin sonuna kadar bir türlü ölmedi.

.beğendiğim filmi bu kadar eleştiriyorsam artık hehe, neyse kalan kısımlar çok tatlıydı. bu konularda zorlamasalar on numara film olurmuş o derece tatlıydı. mafya kodlarını tam olarak anlatmadılar ama genel kapsamı anladık. mesela lobideki abimiz fringe'den abimiz idi, selam ettik ona da.

.olayların intikam boyutu, araba ve yavru köpek için mi ulan? sorusunu sorduruyor aslında ama sırf bunun için olma ihtimali bile çok tatlı zaten, o yavru köpek sahneleri çok kısaydı ama kalan kısımlar için kısa tutmuşlar herhalde. iki saniyede de bağlanır insan o köpeğe ki sonradan açıkladıkları üzere sevdiceğinden ölümü sonrasına ayarlanmış bir hediye idi. o yüzden değeri katlanarak arttı.

.tabi yavruyu öldürmeleri gerekmiyordu ama işte şımarık mafya babası oğlu olunca böyle mallıklar olabiliyor. durduk yere tekrar yollarının kesişmiş olması açısından tatlı bir senaryo denebilir.

.yakalandığı sırada ettikleri muhabbet de bu açıdan pek bir güzel oldu. geçmişin peşlerini bırakmaması falan filan derken güzel sohbet ettiler o kısımda. tabi öldürmeyen allah öldürmedi. yakalanmasını beklemezsin bu derece süper bir tipin derken şaşırtalım diyerek yakalatmak, sonra kurtulması falan derken filmin öyle akıp gitmesi işte.

.filmin en tatlı kısmı adamın ismini anınca tiplere şöyle bir kal gelmesiydi. ilkin mafya babasında gördük bunu, ceset temizleyen tipler ki insanı gülümsetiyorlar, onlar da benzer idi. john ile karşılaşan şöyle bir duruyor silkeleniyor. isim yapmak böyle olsa gerek. baba yaga adam, boogeyman...

--- spoiler ---