There Is a Tide...
--- spoiler ---
.saçma ama akıcıydı. michael spor motorunun kılavuzu gay arkadaşı paketleyip gemiden uzaklaştırdı. adamlar bin yıllık ileri gitmişler, nasıl bir teknoloji ise bin yıl sonra bile anlaşılamıyor, taklit edilemiyor. sadece discorvery'de var yani. biraz abartı değil mi bu?
.bu yeni yeşil suratlı kadın, barış teklifi ile bu şekilde gelmiş. niye gemiyi kaçırıp böyle geliyor onu da anlamış değiliz, ayak mıydı hepsi? mevzu neydi? yıldız filosunun mekana giriyor, bir şeyleri patlatacak diye düşünürken müzakere başlıyor, en son yargılanacaksın falan deyince ipler kopuyor. dalga geçer gibiydi buralar.
.michael de tam bu ara zenci aşığı ile geminin hangarına bodozlama dalıyor. sonra gizlenerek içerden işler yapmaya çalışıyor ama daha ilk adamda bacağından yaralanıyor, derken peşindekileri paketleyebiliyor. sonra başta da dediğim gibi spor motorunu güvenceye alıyor ve bölüm oralarda bitiyor.
.diğer tarafta radyasyonda kaldılar, doktor elemanın gitmesine hiç gerek yoktu aslında. bir sürü personel var, psikiyatrist falan yeterliydi, bu arkadaş ölmeye gittiğini biliyordu. bu tiplerin hepsini bırakmış oldular, ortalık karışıkken bunlar da diğer taraftan çalkantı yaşıyorlar.
.gemiyi ele geçirmeye yapay zeka da yardım edecek, hepsi birlikte savaşacakmışmış ama anteni kopuk arkadaşı şimdiden harcadılar, ölenler ölecek yapacak bir şey yok.
--- spoiler ---