19 Mart 2019

abstract: the art of design e07:

Platon: Photography

--- spoiler ---

.pis bir yunan arkadaşın sanatından dem vurdular. ilkin tiksindim, sonra adam doğru şeyler söylüyor lan dedim, sonra yine tiksindim. tarihsel kökenleri var mıdır? yoksa neden böyle hissettim bilemiyorum. kendisi amerikalı aslında ama kökleri yunan, memlekete gelip takıldığı ortamlar, yaptığı işler hep tanıdık geliyor. bu kadar tanıdık gelen bir kültür, sonra tiksinti yaratıyor. o da bir garip.

.sadeliği seven biriymiş. bu hep böyleymiş. babası da mimarmış. bu genel anlatımda nerdeyse hepsinin babası bir şey. devamlı yönlendirmiş. evlerin ruhlarından bahsetmiş. dolma kalemle çizimler yaparmış, sırf bundan dolayı siyah beyaz perspektifinin oluştuğunu söylüyor.

.baba tanrı figürü resmen işleniyor gibi, diğer bölümleri çok hatırlamıyorum ama son üç dört bölümdür, babalarının etkileri yaptıkları işte direkt olarak etkili. bunu da eklemek isterim.

.adamın elinden geçmemiş, siyasetçi, sanatçı, şu bu kalmamış. belgeselde göstermediler ama dedim bizim dünya liderimiz de varmıdır diye, arattım ve çıktı. güzel de çekmiş. tayyip beyin en sevimli pozlarındandır herhalde. platon photo diyince zaten sitesi çıkıyor. sade tasarımı ile dikkat çekiyor.

.bölümde amerikanın eski dış işleri bakanlarından biri vardı. onla muhabbet edip pozunu çekiyor. zaten olayı buymuş. biraz muhabbet, sonra bakış yakalayıp anı ölümsüzleştiriyor. anların değerini biliyormuş da falan filan diye ailesiyle takılırken söylüyor. tabii hepsi bir sürü para, havuzlu evleri, şatafatları da var.

.adam işini iyi yapıyor, ona laf yok. ayrıca dijital fotoğraf da kullanmıyor. hepsi eski usül görünüyor. ışığından taburesine bir şeyi değiştirmiyor, karmaşıklaştırmıyor. araçları karmaşıklaştırırsan yaratacak alan bulamazsın diyor. esasında bu 1900 filminin özeti gibi ki güzel bir düşünce tarzı. 

.aynı zamanda aktivist bir insan kongo'da kadınlara tecavüz ederek feth etmeye çalışan bir bölge varmış. mermiden daha ucuz olduğundan kadınları dölleyerek nüfusu değiştiriyorlar gibi. bir yerden sonra etkisi olur hakkaten diyor insan ama adam buna ayar olmuş, seslerini duyurmak için kalkmış gitmiş, onların fotoğrafını çekmiş. en son bir anne, kucağında bebeği, pozu çekerken onu seçeceğini fark ettim. bir sürü poz çekiliyor, aradan bir tanesini seçiyorlar ve o özel siyahlıkları tane tane, tek tek uğraşarak ekliyorlar. adam gözlerdeki manayı yakalıyor, gerisini de yine teknoloji ile yapıyorlar. bir anlamda o kadar da sade değil ama sonuç sade, tasarım sade, güzel bir manası var.

.bir dergi ile sadelik üzerine yaptığı çalışmalardan yola çıkmış. şimdi tek başına devam ediyor gibi, bu kadar popüler olması artık kendisini çekim merkezi haline getirmiştir. orası da ayrı bir gariplik ama yine de hepsinin farkında iyi işler yapmaya çalışan bir yunan kardeşimiz gibi. böyle de bir ikilem yarattı bende.

--- spoiler ---