13 Ekim 2018

UFO


genel olarak çok iyi bir film değil ama içindeki muhabbetler gayet iyi. bak bunca zamandır belgesel izlerim, ince yapı sabiti diye bir şey duymamıştım. pek ilgincime gitti. filmi tam onun üzerine yapamamışlar, giriş kısmında geçiyor. sonra bir miktar üzerinde duruyorlar ama ne filmde ne bilimde bunun ne olduğu tam bilen yok. gizemli bir sayı imiş. atomun içinde yüklü taneciklerin birbirleri ile olan etkileşimini belirliyormuş. bir nevi atomun içindeki çekimin oranı gibi bir şey. manyetik enerji ile ışıma enerjisinin oranı kabaca 1/137 imiş. bunun her atomda böyle olması, evrenin bu sayı üzerine kurulduğu anlamına geliyormuş. kısaltması da alfa. böyle bakınca gayet enterasan ama işte film olarak bakınca o kadar iyi değil. müzikler en kötüsüydü, görüntüler fena değil. esas oğlan da itici bir tip. daha iyisi olabilirmiş.

--- spoiler ---

."fine structure constant" buna ince yapı sabiti demişler. aslında fine tune gibi bir şey sanırım. atomun ayarları içinde en incesi gibi. bir sürü ayar daha var, şimdi parçacık fiziğine giremeyiz. ufkumuzu yetiştiremezler ama diğer taraftan bu arkadaşlar buldukları şeye bilim uyduruyor da olabilirler. o yüzden öğrenip geçmek en iyisi. bunca zamandır nasıl duymadım lan bunu? diye çok dedim. bir vasat filmden duymuş olmak biraz üzücü ama filme değer kattı, artık bu filmden öğrendik. saygı duyacağız.

.ufo meselesini uzaylı gibi yapmasalar, en azından gemi memi göstermeseler. sadece ötelerdeki iletişim olarak ele alsalar çok iyi olacaktı. zaten öncesinde dünya dışı zekalara hitap edecek bir aygıt göndermişlerdi. onun içinde de ince yapı sabiti varmış. hidrojen atomu ve bir sürü daha bilgi. dünyaya ait bilgilerden, insanlığı tanıtan bir plak. hepsi onda mıydı? voyager 1'da mıydı? onu şimdi bulamadım ama var böyle bir şey.

.sonra olaylar başlıyor, matematikçi bir oğlan daha önce gizli dosyalardan tanıdığımız kadın, profesör rolünde. bir tane gereksiz bir kız ve oğlanın gereksiz bir zengin arkadaşı var. özel mi seçmişler ne yapmışlar anlamadım.

.diğer tarafta alphas ve expanse dizilerinden gördüğümüz tip var. bu filmde uzaylı araştırmacısı. aynı zamanda bilgileri örtbas ediyor. filmi bu eksene oturtmuşlar.

.bir gün hava alanlarında ufo görüyorlar, bir de mesajı kaydediyorlar. haberlerde bunu gören genç matematikçi oğlan deliriyor. zaten herkesle hesap kitap yaparak tartışan oğlan olayın uzaylı olduğu konusunda hemen ikna oluyor. tüm diğer seçenekleri şak diye eliyor.

.ses kaydını buluyor, sesdeki parazitten bir tablo çıkartıyor. - ve 0, ikili kod herhalde. oradan bir şablon buluyor. asal sayılar şunlar bunlar derken gizemi çok sönük kalıyor. koordinat olduğundan şüphe ettiği bir bilgiyi bir türlü çözemiyor.

.gecenin köründe profesörüne gidiyor, iki saat konuşuyorlar. normalde evden kovması lazım ya neyse işte ayrı bir salaklık oluyor, çözemiyorlar hatta vazgeçiyorlar. sabahında derste kadına aydınlanma geliyor. hidrojen atomunun frekansı ile olayları çözüyorlar. baştan beri zaten hidrojen işte arkadaş.

.neyse koordinatmış, oğlan tek başına gidiyor. uzay gemisini görüp telefonuna kaydediyor. sanki bir işe yarayacakmış gibi böyle bir şey yapıyor. sonra ufo yetkilisi gelip ona iş veriyor ve film bitiyor. gerçekçi bir son olabilir ama bir şeyi çözmüş ateşli oğlan oraya basını götürmesi gerekirdi, dünyaya ufo'yu ispat etseler daha çarpıcı olabilirmiş. onun yerine gerçekçi olsun demişler ama ne oğlan gerçekçi, ne matematiği gerçekçi ne de diğer arkadaşları. o yüzden hiç olmamış.

.ufo gizleyicisi abimiz de mesajların çok fazla olduğu, bir sürü mesaj verdiklerini söylüyor. bu kadar zaman ellerinde bu kadar bilgi var ama hala ince yapı sabiti'nin uzaylıları tespit etmek için nasıl bir manası olabilir diye soruyorlar. bilim insanlarını toparlayıp bilgi alamıyor ama götü boklu, hırslı genç bir matematikçi oğlan bunu çözüyor. bu da hiç olmamış. derslerinde başarısız olması, sınava yetişememesi. kız arkadaşı mı belli olmayan kızcağızı ortada bırakması gibi salak salak alt konular işlenmiş.

.halbuki ince yapı sabiti zaman içinde değişir mi falan diye sorsalar, bunun üzerine yapılmış araştırmaları falan söyleseler. madem bir teori attınız ortaya. bir birimi olmayan bu örüntünün her yerde ortaya çıkmasından bahsetseler çok daha güzel bir komplo filmi olabilirmiş. başlangıcı, güzel fikri yapmışlar ama devamı gelmemiş. senaryoyu sanki konuya vakıf olmadan yazmış gibiler. tamam biz türkçe kaynak pek bulamıyoruz da onların dili ingilizce değil mi? bulsalarmış bir şeyler. yoksa kimse mi bir şey bilmiyor, bilmiyorum ama işte öyle iki arada bir derede kaldım.

--- spoiler ---