horizon adlı belgesel serisini izlerim falan demişim ama ancak ikinci bir bölümünü izledim. o da baya baya boktandı. adamlar imdb'de 51. sezon 17. bölüm olarak görünüyor. kendi sitesinde de s17e19 falan gibi görünüyor. bir türlü şu bilgiler uyuşmuyor zaten, beni ziyadesiyle sinir ediyorlar. neyse allah başka dert vermesin. sevgili belgeselimizde pek bir bilgi yok. sonunda bir yeni bilgi veriyorlar güya ama onu da üstün körü geçiyorlar, en azından ben pek bir şey anlamadım. kimin kahabati bilemedim. sunan karıya gıcık oldum, orjinalinde de benzer ses tonu kullanmışlar, onu düblajla benzetmişler. belgesel sunmuyor sanki de kendinden geçiyor, mallık resmen.
--- spoiler ---
.hangi evrendeyiz diyor ya, cevabı var mı? yok tabii. götlerinden komple sallıyorlar. belgeselin başlığı içerik olarak bir şey vermiyor. detaylar zaten hep bilinen şeylerin tekrarı. biraz sanatsal çekim yapalım demişler, ilkin vay güzel görüntü diyor insan, sonra devamlı aynı muhabbet. aynı görüntü. kolaya getirmişler. müzikler hoştu da işte o kadar.
.alternatif evren meselesine karşıt görüşleri de açıklamadılar. ispatlanamayacak bir şey olduğundan fantezi olduğunu söylüyorlar dedi, haklılar. bölüm sonunda da ispatını buldu karının teki dedi, açıkladıkları şey. yani benim tek anladığım muhabbet. mikro dalga arkaplan ışımasındaki lekelerden bir olay tespit etmişler. herhalde işin hesabı kitabında bir diğer evren ile çarpışma ya da iç içe geçme gibi şeyler oluyormuş. onun tespiti hakkında laga luga işte. çığır açıcıymış ama biz duymadık.
.yer çekimi dalgası muhabbetinin haberini veriyorlar da ne alaka diyor insan. vardır alakası da doğru düzgün açıklamıyorlar. varsa da yoksa da nağmeli çekimler işte.
.yapılan tercihlerin yeni evrenler yarattığı meselesi de açıklanmıyor. çift yarık deneyine dayandırıyorlar bunu, kuantum düzeyindeki bir olayı büyütüyorlar da büyütüyorlar. hem ne malum? deneydeki gözlemci olayına da hiç girmediler. fotonun yaptığı tercih ve insanın yaptığı tercih, aynı şey mi ki farklı evrenler oluştursun? oluşturur diyorlar ama diğer taraftan sonsuz tane de değil diyorlar, sayısı da hesaplanabilir diyorlar. bu kadar insan, bu kadar evren ve her seçimde katlanarak artıyor. yok artık daha neler, üstelik yaşayan insanlar için de geçerli değil. ölmüş gitmiş diğer insanların tercih ettikleri evrende de yaşıyoruz bir bakıma, devlettir, savaştır, afettir, cinayettir, şudur budur.
.evrenin ilk zamanları patlama meselesi ve şişme meselesi de zaten tamamen gözlemlenebilir evren dışı sallamasyon gibi duyuluyor. bir tane olduysa sonsuz tane de olur diyorlar, mümkün olan her şey oluyordur diyorlar. bu belki bir bakış açısı, yani ihtimal olarak kabul edilen her şey aynı zamanda var olabilir. eh de işte ne bileyim allah demek bu kadar mı zor hehe.
--- spoiler ---