2 Kasım 2015

the walking dead s06e04:

Here's Not Here

--- spoiler ---

.morgan gitmemiş bir yere, rick meselesi arasına bir bölüm daha sıkıştıralım demişler. bölümün sonunda geçidi açın diye bağıran ses rick gibi geldi bana. ölmemiştir herhalde ama işte merak unsurunu iyi kullanıyorlar.

.tabii şu vakit morgan'ın hikayesine ne gerek var diye düşünüyor insan. neyse ki hikayesi fena değildi. bu kimseyi öldürmeyeceksin zorlamasının kökenine indik. eleman çocuğunun ölümünden sonra dağıtmış kendini. rickten sonraydı bu işler, önüne geleni öldürmüş ve adına da temizleme demiş.

.enerjiyi nerden bulmuş? ne yemiş ne içmiş? geceleri ateş yakıp zombi bekleyip öldürmek falan yorucu değil miymiş diye düşündüm. neyse gel zaman git zaman bizim kel şişko ile karşılaşır. keçi selam eder ama keçiyi kaçırmayı düşünür.

.keçi meselesi güzeldi aslında, kel abimizin karşılaması da güzeldi. hapishane tarzında eğitim ve travma sonrası stres meselesi falan hepsi mi denk gelmiş yani diye düşünüyor insan. neyse ki hikayesi güzeldi.

.vakti zamanında adli psikiyatrist imiş. hapishanede gerçek kötü olan biriyle karşılaşmış, bunu anlamış. adam da anladığını anlamış. daha sonra sırf hayatını mahvetmek için karısı ve çocuğunu öldürmüş. kel abimiz de elemanı kaçırıp açlıktan ölene kadar demir parmakların arkasında tutmuş.

.her hayat değerlidir muhabbetinin böyle bir istisnası olabilmesine sevindim. bu kadar bokunu çıkarmamaları gerekir. zaten diğerleri çerez niyetine öldürüyor. carol mesela çok tatlı öldürüyor. azıcık üzülüyor gibi ama böyle. rick psikopatça öldürüyor, vicdanı yamuldu gitti. daryl desen karizma öldürüyor her türlü öldürüyor. bu kadar öldürmeli diziden hayatın değerini anlatmalarını beklemiyor insan ama işte öyle yaptılar.

.zombi gömmek falan da garip, zombileri de canlı kabul edip bağlamadıklarına şükrettim. iki bölüm önce kafasına özür diliyerek patlattığı elemana anlatmış hikayeyi. belki sen de düzelirsin diye hapsediyor salağı, kaçıp öldürecek bir sürü insanı. neyse ki yarası varmış da ölecekmiş. tutar kaçar da çoluk çocuk öldürürse morgan'ın anlını karışlarım, dizi boka sarar o noktada.

.mesajın, felsefenin, aikido'nun da bir limiti var bak keltoş güzel vurguladı o limiti. sonra tövbe etmiş ama işte ilk bir öldür sorna edersin tövbeni ey morgan.

.bu kadar derinlemesine girmek yerine her hikayeyi her bölüm kesit kesit anlatsalar daha iyi olmaz mıydı diyor insan ama ne bileyim böyle buğulu çekimler, doğa falan derken havaya sokmak için böyle tercih etmiş olmalılar.

.kel abimiz role hiç uymamış, tamam güzel konuşuyor ama bu mudur üstad yani? üstelik morgan'ı kurtarmak için hamlesi de çok salakçaydı. o aradan "zopaylan" zombinin kafayı delerdi ama işte sırtını dönüp ısırttırdı kendini resmen. eh işte hoca ölsün ki çekirge yol alsın. sonrası da işte terminus olayı.

--- spoiler ---