dört tane ülke bir filmi doğrultamamış ya ona üzüldüm. ilkin hoş başladı, güzel devam etti ama final akıllara zarar. resmen beynimi yaktı şerefsizler, böyle saçmalamaya uzun zamandır maruz kalmadıydım. zombi olayları yerine başka şeyler koyalım demişler koyamayıp iyice sıçıp batırmışlar. bir iki yerde hoş müzik olacaktı ama o da olmamış. gerginlik müziği ile devam etmişler. görüntüler desen kartpostal gibi artık, nasıl bir ekranda çekmişlerse. kar görüntüsü yapalım demişler tam berememişler. insan o kadar uğraşıp da böyle film yapar mı? hiç utanmadınız mı? gitti, gitti...
--- spoiler ---
.sorumlu erkek, sorumsuz erkek. iyi baba, kötü baba. bir de her şeyin sorumlusu salak bir kız. üstüne durduk yere ortaya çıkan hamile kadın. bu nasıl senaryo allahım yarabbim. ilk otobüste başlıyor olaylar. iki süper abimiz zombi saldırısından kaçıyorlar. istila sonrası tahliye otobüsleri gibi bir şey ama onları da basıp herkesleri öldürüyorlar ama iki dirayetli tip diye gösteriyorlar, ortamdan sıvışıyorlar ama bebekli kadın patrick abimizin karısı, arabada sıkışıyor. gidiyorlar onu kurtaralım derken kolundan yaralanıyor.
.öldü sanıyoruz ama öyle ölemiş. pat diye dokuz sene sonrasına gidiyoruz. çocuk el değşitirmiş. biri düzgün baba, eğitim falan veriyor. yatmadan önce dişlerini falan fırçalatıyor. diğeri sarhoş tip, saç sakal karışık ama köpeği ile takılıyor. adı da dog.
.köpek hikayesi falan zaten görünce bir gözlerim parladı. filmin giriş kısmı köpekle takılmaca, küçük kızın köpekle muhabbetiyle falan geçiyor. bir de kurabiye verme gözleri kör olur derken kendisi yaş pastayı önüne falan atıyor. abilerimiz tutarlılıktan nasibini almamışlar, saçmalık.
.derken köpeği ile yine bir şeyler toplamaya çıkıyor. binanın içinde tilkinin tekinin parçalandığını haber ediyor dog, gidip bakayım falan derken yeni model zombiyle karşılaşıyor. kaçayım derken, mal mal arkasına bakarken kaza tapıyor. bu arada korunaklı evlerinde silah talimi yapan düzgün babanın seslerine koşup gidiyor zombi kardeş.
.neyse bu kadar detaylı anlatmayayım bitmeyecek yoksa, ilkin buradan saçmalamalar başlıyor işte. bunları koruyayım diye araya giriyor ama jack elemanı ateş edip kurtarmıyor. enfekte oldu sanıyoruz ama olmuyor. tek olan sevgili köpeğin ölmesi.
.derken tellerden köpeğin kazdığı delikten (ki buna da akıl sır ermiyor, sen korunaklı tel yapıp da kara mı gömersin arkadaş bu nasıl manyaklık) kızcağız çıkıyor, çiçek atacakmış. bak sen şu velede, çok asi bir çocuk zaten zombi filmlerin esas karakteri yoksa olay olmayacak.
.pat zombi kardeş geliyor, kıza bir fiske atıyor. jack olaylara çıplak eliyle falan dalıyor da kurtarıyor. yaralanıyor ama patrick iyileştiriyor, araları falan düzeliyor gibi oluyor. dokuz yıldan beri küsler, nedeni de eleman sarhoş iken kavga edip karısını arkada arabada bırakmış ve zombiler gelmiş bunu yemiş. olaya gel.
.bunların arası düzelince, gidelim araştıralım diyorlar. bir hatunla karşılaşıp geri yerlerine geliyorlar. hikayesini falan anlatıyor da abi yani allah akıl fikir versin, zombiyi zararsız hale getirip zincirlediydi. bu diğerlerini çağırıyormuş ama allahın hikmeti hepsi şimdi gelmiş.
.her taraf tel kafes ama pat diye içeri giriyorlar. ev desen sünger gibiymiş, her yerinden zombi giriyor. akıl sır almıyor artık böyle bir mallık nasıl olabilir diye? bu evde nasıl dokuz yıl yaşamışlar? nasıl korunmuşlar? veledi bodruma kapatıyorlar oraya gidiyor hemen bir tane, sessiz durup kitliyor zombiyi. bu da şaka gibi.
.diğerleri hep birlikte saldırıyor da müzik açıp hepsini öldürmeye başlıyorlar, derken benzin bitiyor da müzik susuyor. bu da büyük şaka gibi. sonra tabii bir feda etme olayı olmazsa olmaz. patrick abimiz diğerleri için kendini feda ediyor. dikkatleri üzerine çekip diğerlerinin gitmesini sağlıyor ve bir intihar bombası tadında bitiriş yapıyor. diğerleri de daha sıcak bir yer, saçma bir güneş manzarası ve herhalde şehir gibi bir yer görüp (ben tam seçemedim) umutla filmi bitiriyorlar.
.yani yuh artık diyor insan, dünya neden soğumuş bilemiyoruz. evrim geçirmişler diyorlar zombiler sadece duyuyorlar. insan koku almaz mı? bu nasıl saçmalık? neden kör olmuşlar? kar yüzünden mi? dünyaya ne olduğunu açıklamak istememişler iyi güzel de diş fırçalama muhabbetine gönderme ile dokuz yıldız birbirine küs komşu muhabbeti de nedir?
.kaynakları nerden bulmuşlar? küs ama paylaşmışlar mı? jack ve kızı et yiyemiyorsa paylaşmıyorlar diyor insan ama dokuz yıl yetecek konserve mi olur lan? su nerde? petrol nerde? hadi patrick buluyor geliyor da jack ne yapıyor? cevapsız hepsi.
.hayat memat meselesinde dokuz senelik küslük mü olur? dış dünyayı merak etmek için dokuz sene beklenir mi? velede söz geçirmemek de nedir? ne bileyim nerden bakarsan bak insan sinir oluyor filme sonunda.
--- spoiler ---