--- spoiler ---
.komple yan konuydu diyebiliriz. ölümüne sevmek, daima sevmek meselelerini incelediler. abimizin romantizmi de iyi güzel. yan konudaki romantizm çözümü de iyi güzel ama genel hikayeden böyle kopmamalılar.
.sorgu sırasında aramalar, telefon ödünç almak (kendi telefonu yok mu bunun yahu? orayı kaçırdım yoksa eğer) komik oluyor artık. komik olsun diye de yapıyorlar zaten o yüzden bu gibi unsurların artması dileğiyle diyoruz.
.vakti zamanında kız arkadaşı ile içeri daldıkları bir partide tanıştığı hatun şimdi zengin bir kişilik olmuş, aniden ağzı burnu dağılarak ölüyor ve cinayet şüphesi ile olaylar başlıyor. olaylar yardımcı elemanın güzel kız görüp ağzından kaçırması ile basına sızıyor ve henry olaydan el çektiriliyor.
.tabi durur mu bizim henry? önce olay yerine gidiyor, orada merdivenden biri itmiş diyor. ilk şüpheli torunu ile evlenecek tip çıkıyor. kameralardan tespit ediyorlar ama yok efendim o değilmiş, itilmemiş zehirlenmiş diyor.
.ilaç arıyoruz, ilkin oğlunun ilacı olarak görülüyor ama o da mirastan zaten men edilmiş diye o da şüpheli listesinden çıkıyor. ardından mirası bırktığı hemşireyi sorgularlar iken ilacı arabada buluyorlar, tek başına kendisinin ilaç aldığı yani intihar ettiği sonucuna çıkıyoruz.
.intiharı da son sergide bir zaman aşık olduğu adamın resmine bakarak gerçekleştirmek istemiş. zamanı biraz ayarlayamadığı için merdivenden düşmüş ve tabloya kadar ondan sürünmüşmüş. olay da böyle halloluyor ve tamam oluyor.
.henry'nin müzeye girmemesi sevdiceğine evlenme teklif ettiği yer olduğundan dolayıymış. evlenmeyi kabul etmediydi sanki? bunların aşk hikayesine çok gireceksek yandık, tamam tatlılar-hoşlar da nereye kadar? nerde kaldı diğer ölümsüz adamımız? nerde kaldı ölümü araştırmamız?
.öldükten sonra hatırlanmak meselesine dokundurdular ama çok az bir dokundurma idi bu önceki bölümlere göre.
--- spoiler ---