3 Mart 2017

abstract: the art of design e02:

Tinker Hatfield: Footwear Design

--- spoiler ---

.nike'ın baş dizayncısı abimizmiş. aslında hikayeyi hep bu abimizin gözünden anlattılar ama asıl nike'ı kuran billy dediği adam olmalı. kendisi koçmuş, sonra daha iyi koşsunlar diye ayakkabılar tasarlarmış, bu elemanın da koçu imiş (kaç lafını da sevmiyor bu arada) derken tinker abimiz ayağını çok kötü kırar, yüksek atlama kariyeri biter. bir de bakar resim çizebiliyor ve tasarımcı olur.

.önce mimar olur, sonra tasarımcı olur. sorunları çözmelere odaklanır. önce ben sanat yapmıyorum der ama bir yerden sonra ayakkabılar ile halini anlatmaya başlar, bir nevi sanat yapar, böyle de mütevazı bir kişilikmiş.

.adamın çalışmadığı ünlü oyuncu yok. agassi ve jordan en ünlüleri galiba. jordan zaten kariyerinin biçimlendiricisi olmuş. adamla toplantısını birlikte anlatıyorlar. ikisi de ilk air jordan markası ile tanışmalarını anlatıyor. böyle de bir hikaye işte.

.sonra yirmi yıl birlikte çalışıyorlar, bunun anısına da bir ayakkabı çıkartıyorlar. artık ayakkabıcısı arkadaşı oluyor herhalde, nedir yani anlamadım. üzerine de acayip şekiller bir şeyler anlatıyor.

.bir de geleceğe dönüş hikayesi vardı. geleceğe dönüşteki kendinden bağlanan nike'ları da bu tasarlamış. tam filmdeki tarihte, filmdeki oyuncuya gerçeğini giydirmişler. tabii abimiz hastaydı o görüntüleri çok göstermediler ama yine de çok acayip.

.önce geçmişte bir gelecek ayakkabısı tasarlıyor, film için yapıyor bunu, kendisi çalışmayan bir ayakkabı ama adamlar nerdeyse o tasarımdan ilham alarak bunun gerçeğini yapıyor, teknoloji gelişmeleri falan da bekliyorlar ne bileyim kendinden bağlanan ayakkabı çok büyük fikir değil ama yapımı çok büyük fikir istiyor gibiydi.

.bir de basketbolcular hızlı hareket etmeyince bağcığın genişlediği bir modelleri vardı. onda da acayip bir tasarım yapmış herhalde.

.kötü tasarımı dediğine de hüzünleri yüklemiş, ayakkabıyı elinde tutup ağlaması biraz komikti aslında. kadın ayakkabı satıcısı al bundy nere bu nere, abimiz olayı içselleştirmiş. acılarını ayakkabıya dökmüş. ne bileyim ben o ayakkabıyı da beğendiydim aslında ama kimse beğenmemiş. tabii hepsi altın değerinde, bir sürü para kazanıyorlar. böyleyken böyle, bize de konuşması kalıyor.

--- spoiler ---