15 Ağustos 2016

the man in the high castle s01e01:

The New World

bir başka ağır bir dizi, görüp izlemediydim ama tekrar görünce artık izleyelim dedik. pek bir beklentim yoktu, gizemi neyini basmışlar. on bölümlük dizinin giriş bölümünde insan bir miktar bir şeyler verir ama hemen karakterlerin dramlarına daldık. dünyaya bir haller olmuş, almanlar dünya savaşlarından galip çıkmış gibi bir hikayesi var, zaten uzaktan bakınca da bu anlaşılıyor. neyin nasıl olduğunu bilim kurgu çerçevesinde açıklayabilecekler mi? göreceğiz inşallah artık. 720p webrip'inde görüntü tekliyordu, izlerken deli etti. bir de amazon'un mu ne parmağı varmış bu işte. herkesler dizi çekiyor gari, kendi çapında girişi, görüntüleri ve müziği hoş denebilir. hikaye de biraz sıkmaz ise on bölüm seyir keyfi yaşatabilir. sıkarsa da kodum gari.

--- spoiler ---

.amerikanın yarısını japonlar yarısını almanlar almış. bu tatlı bir olay da işte aslında savaşı kazanmamışlar meselesini yapmaya başladılar bile. ülen kim kimdir nedir? çekimlerle mi savaşın kazandığını ispat edeceksin. peki dünyaya ne olmuş?

.bir tane ajan genç var, general denen psikopat tipin yardımcısıymış. kamyon ile bir şeyler taşıyor. taşıdığı filmleri neden şimdi buluyor diye de insan düşünüyordu. meğer adam ajanmış. karşı tarafın ajan olup olmadığı sorgusunu nasıl geçti? direnişten adamların olayı bu kadar mıymış? zaten hepsini toplayıp öldürdüler.

.nazilerin amerikaya hükmetme olayı iyidi. dizideki acayiplik bu olabilir. araya bu tepemize yağanlar nedir diye sordurup, yaşlı ve sakatlar diye cevap verdirtiyorlar. adamlar yaşlı ve sakatları yakıyorlarmış ve havada onların parçaları var. dünya böyle bir yer olur imiş. düşününce garip tabii şimdi.

.hitler yaşlanmış, hastalığı artmış. yerine geçecekler de amerikanın bölünmesini istemiyormuş. bu da bir savaş demekmiş. japon yetkili abilerin görüşmelerinden bunu anladık. bunlar da esas karakterlerden herhalde.

.bir de alakasız bir kızcağız var aikido yapıyor. babasını japonlar öldürmüş ama onlara düşkün olmuş. en azından ben böyle anladım. ders mers derken kız kardeşi telaşlı konuşmalardan sonra bir gün yolda karşılaşıp (nasıl tesadüfse artık) eline çanta tutuşturuyor ve içinde bahsettiğim filmler var.

.bilette çıkan notu takip etmeye karar veriyor. dedesi yahudi olan erkek arkadaşını geride bırakıyor (onu da işkence edilecekler listesine alıyorlar) yollara düşüyor ve pat diye bizim ajan adam ile karşılaşıyor. çantasını çaldırdığı için ödemeyi eleman yapıyor ve muhabbet başlıyor, bunun tesadüf olma ihtimali yok ama kızın filmlerden bahsetmemesi gerekiyor. bakalım nereye varacak. bilim kurgusu cılız kalacak gibi geliyor bana. şaşırtmaları temennisi ile...

--- spoiler ---