20 Mayıs 2016

supernatural s11e22:

We Happy Few

--- spoiler ---

.tamam tanrı kazanmasın da bir garip oldu şimdi. ying yang muhabbeti yüzünden tanrı karanlığı yok edemiyor ama karanlık her şeyin yok olmasını önemsemediği için tanrıyı yok edebiliyor mu? dean'e olan aşkı kazanıp evreni bağışlarsa o vakit cidden kötü olur.

.plan dediler, cadılar, şeytanlar, melekler ve lucifer olarak amara'yı biraz yordular. sonra da tanrı mührü alıp sam'e verecekti. bu muydu plan? lucifer son aşamada neden yetersiz kaldı? madem yetersiz kalacaktı ne anladım ben o işten. amara son anda lucifer'i de öldürdü. geriye castiel kaldı, bir buruk olduk böyle.

.cadıların bu bahiste işleri olması da garip. rowena neden ölmedi de diğer cadılar öldü? evrenin yok olacak olması güneş patlaması gibi mi? güneş kırmızıya falan döndü gibi gösterdiler. hepsinin saldırısından resmen etkilenmedi. mühür ile tekrar hapsetmeye çalıştı ama amara ağır çıktı ve tanrı ölüyor!

.ilkin gerçek kişiler, duygular gibi tepkiler veriyorlar. sonra karanlık ile aydınlık felsefesine sokuyorlar. şimdi gerçek kişi ise, özür bekliyorsa neden amara ile barışıp evreni rahat bırakmasını sağlayamıyor? madem ışık ile karanlık aynı anda var olamaz, bu felsefi bir sorun o halde niye kişiselleşiyor?

.şimdi anlatım için bunları yapıyorlar, kafa karışıtırcı kısımları da güzel harmanlanıyor ama bir yere kadar işte. hele hele daha önce zar zor zaptedip, milyonlarca yıl hapsettikleri bir varlıktan bahsediyoruz. hiçliğin kendisi varlık mıdır? bunu da ayrıca düşünelim ama yok edici bir güç ise kendisi nasıl var oluyor?

.ya da tanrının yarattıklarını yok edince yerine neyi koyacak? dean'i nereye koyacak? bir vaatler falan vardı sanki, onnlar ne olacak bilemiyoruz. son görüşmede karanlık dean'in durumunu anlamıştı. gerisini göstermediler.

.mührün sam'e aktarılması da geçen sezon başına dönüş olurdu, böyle bir şey olmadığına da sevindik. sırf bunun için azrail'i öldürmüşlerdi. adamı deli etmesinler yani, boş yere ölemez azrail abi.

.lucifer ile tanrı muhabbetleri güzeldi, özür dilemesi muhabbeti de garipti. yine işte en sevdiği oğul ile kişiselleşen muhabbet bir anlamda güç dengesi meselesi ile felsefileşiyor. zaten tanrının büyük görünmek için baş melekleri yarattığı meselesi de buraya bağlı, tek başına yetmiyor da bir sürü destek alıp karanlığı yok etmeye çalışıyor.

.tanrı denen ışık, amara denen karanlığı kullanarak evren mi yaratmış? bunların kardeşlik durumu lafın gelişi mi? işte burada bunlardan da öte güç var mı? ışık ve karanlığın ötesinde ne var? madem kardeşler bunların anası babası kim ülen diyor insan bir yandan ama işte kişiselleştirme ile felsefileştirme arasında gidip geliyorlar. kafa karıştırmak için de yapmışlar, güzel yapmışlar ama finali bağlamayacakları konusunda endişelerim var. bu kadar yıktıktan sonra toparlamak bazen çok kötü olabiliyor.

--- spoiler ---