8 Ekim 2014

don't blame the dog e02:

Lost Dogs Home, Australia

ilk bölümünü kaçırdım, kısmen baktım aslında da saçma gelmişti. ikinci bölüme tamamen baktım izlenebilir gibi geldi. reality show kıvamında bir program, köpekleri sorunlu tipleri ya da daha doğrusu köpeklerinin sorunlu olmasına neden olan tipleri dünyanın diğer ucuna gönderip rehabilite ediyorlar. köpek davranışı üzerine ne çok belgesel çekiliyor diye düşündürdüler. büyük sektör hakkaten, adamlar ingiltereden güney afrikaya, kanadaya, avusturalyaya, oraya buraya tipleri gönderiyor ve eğitimle karışık bir program yapmış oluyorlar. tipler enteresan olursa bölüm iyi olabilir. olmazsa kötü bölüm olur, samimi olduklarını düşünmedim ama ağlayıp duruyorlar insan göz yaşlarını bu kadar kolay dökemez herhalde. yine de pek elle tutulur bilgi bulamıyor insan.

--- spoiler ---

.ikinci bölüm itibariyle bir adet rapçi zenci ve bir adet model tipini avusturalyaya kayıp köpekler evi diye bir barınağa yolluyorlar. zenci tip pitbull (benzeri diyelim) üreticisi bir tip, çiftleştirip satıyor. rapçi falan diyorlar da 50 köpek diyor. tanesini bin dolardan satsa bir sürü para. para makinasısın diye köpeğini öperken samimiyetini sorguluyor insan işte de belki de sadece bilinç düzeyi ile ilgilidir kim bilir.

.neyse eleman avusturalyaya gidip barınaktaki durumu görünce bir miktar yumuşuyor. en azından barınağı yöneten eli maşalı kadın karakteri biraz kanına giriyor elemanın. annesini kaybetmiş bir tip, sen benim ölen annem yerindesin falan diyor sonunda, sarılıp ağlıyorlar.

.tasmasız köpek gezdirmeyin lan işte, adam hala bu konuda direniyor. benim köpeğimin başına gelmez, o beni dinler falan filan diyor.  tamamen ego ile ilgili bir durum. kendini ve köpeğini çok özel sanıyor, tasmasız kontrol onda sanıyor falan filan. neyse ki barınaktaki kadına duyduğum saygıdan tasmayı takıyorum artık falan diyor amma velakin şurası kesin ki eleman yarın öbürgün o tasmayı çıkaracak, paraya sıkışınca da köpeğini çiftleştirecek. bu çok belli oluyor. o yüzden seri fena halde başarısız ama insan psikolojisini net yansıtmışlar o iyi idi.

.neyse diğer olay daha saçma, şımarık kız çocuğu tadında fiyonkla gezen model bir kızcağız. jack russell tipi bir köpeği var şımarık, tasma takmadan gezdiriyor. yola atlama görüntüsünü kaydetmişler, onu gösterip duruyorlar falan. yine tasmasız gezdirme muhabbeti. ne zormuş bu tasma olayı arkadaş.

.kızcağızın asıl olayı 17 yaşındaki ilk köpeklerinin uyutulma olayı idi. bunu atlatamamış ve tüm yumuşak davranma nedeni buymuş diyorlar. hemen bir uyutulma olayına soktular kendisini, sağlığı çok kötü bir köpeği saniyesinde uyuttular. her türlü üzücü tabi ama işte ne bileyim göz yaşları sel oldu resmen. hele ilk katılamam böyle bir duruma deyip sonra katılması falan garip idi.

.süreçte tiplere verdikleri köpekler ve eğitim meseleleri çok basite indirgenmiş işlerdi. neyse ki iki köpek de sahiplenilmiş. zenci köpeğinden ayrılırken yine göz yaşlarına boğuldu. insan samimi göz yaşları bunlar diyor da sonra lan niye köpek satıcısısın, nasıl nasıl bir tipsin diyor insan. hani köpek üretirsin falan filan anlarım da adam torbacı tarzında köpek satıyor. yavrularla çıkıyor facebook istiyor ve satıyor. yok artık daha neler.

.tabi bu kadar şey için tutup avusturalyaya gitmeye gerek var mı? ingiltere'de yok mu diye sormak istiyorum. hepsi show için işte, hele diğer bölümlere göre bu daha samimi olabilir çünkü diğer bölümlerde asker köpeklerine, kurtarma köpeklerine falan filan şeklinde iyice uçuyor abiler. bakalım artık denk geldikçe izleriz.

--- spoiler ---