30 Ağustos 2014

Through the Wormhole s05e01:

Is God an Alien Concept?

--- spoiler ---

.bölümün ismi bile süper, tabi içerik olarak tam bir şey söylemediler ama güzel bilgiler verdiler. tanrı fiki meselesinde çocuk psikolojisinden başladılar. çocuklara yaptıkları deneyde doğal meselelerin bir amaç için olup olmadığı soruluyordu, mesela sivri kaya hayvanların sırtını kaşımak için mi olmuştur yoksa üstüste yığıldığı için mi olmuştur gibi, çocukların çoğu da bir amaç için varolduğunu söylüyordu. meseleyi büyük insan modunda ilerlettileri vakit, zaman kısıtlamalı testlerde insanların bir amaç için olduğu düşüncesinin ağır bastığını farketmişler. bunun böyle olmadığı düşünse bile dipten bir dinin kökeni işte budur lan çığlığı atmış olmalılar.

.daha sonra filler ile deney yapan bir psikolog eleman vardı. özfarkındalık meselesinin sadece insanlara mı özgü olduğunu araştırıyordu eleman. ayna testinde fil komikti. aynada görüntüsü farkeden sayılı hayvanlardan imiş kendisi. aynı zamanda diğer filin zekasını da anladığını gösteren bir yardımlaşma testi vardı ki bu da kendini farketme, başkasını fark etme ve tanrıyı farketme meselesine gidiyordu.

.tabi asıl olayın toplumsal işleyiş olduğu meselesine de özkontrol deneyi ile gelmiş bulundular. karışık kelimeleri dindar bir şekilde toparlayan tiplerin sirkeli portakal suyuna daha çok tahammül ettiklerini tespit etmiş abilerimiz. din dayanma gücü veriyormuş, kişiye toplumsal hayatta kendini kontrol etme gücü vermesi de toplumun temeliyle ilgiliymiş. 

.tabi nereye kadar? 2050 yılında dindar kesim azınlık olacak dedi abimizin teki, gülümsettiler bizleri. taşma noktası diye bir şey varmış. bir grup metronomu altında tekerlek olan bir zemine koyuyor ve karışık olarak başlatıyor. bir zaman sonra aynı ritme gelen metronomlar çoğaldıkça hepsi artık senkronize oluyor. toplumsal olaylarda da bu böyledir diyor. belli çoğunlukta insan bir şeyi yapınca artık diğerleri uyuyormuş buna. dindarlık ve dinsizlik araştırmalarını da dil üzerine yaptıkları araştırma ile destekleyerek 2050'de azınlık olacağını söyledi.

.yapay zeka kısımları biraz gereksizdi, pek bir şey demediler. zaten konu ile uğraşan tip nev-i şahsına münhasır herhalde. özenle seçilmiş bir tip ve yapay zeka deneyimlerinin tanrısal yönü olacağını düşünüyor. iyi güzel de demeyecek mi yapay zeka, sen beni yarattıysan tanrım sensin diye hehe.

.daha önceleri bolca gördüğümüz teorik matematikçi (fizikçi de olabilir yalan olmasın) abimiz matematik her şeyi açıklar dedi. bunu da satranç oyununa benzetti klasik bir şekilde. temel kurallar aynıdır, etkileşimler farklıdır. temel denklemi bulursak her şeyi açıklayabiliriz diye bir düşünceyi savunuyor kendileri. insan keşke diyor da hemen arından...

.eksiklik teoremi ile tokat gibi geliyorlar abimize. başka bir matematikçi abimiz evrensel gerçeklik makinası yapsak ve bu bize doğru bilgileri tekrar etse, yanlış bilgilerde de sussa diye bir kafa deneyi yapmış. buna göre "iki arti iki beş ederi iki kez söyleyemem" cümlesini iki kez söyleyince kafayı yiyormuş. buna karşı ancak susarak doğrulayabilirmiş ancak susması sadece yanlış bilgiye olacaktı. bir mantık oyununa getiriyorlar makinayı ve buradan evrensel gerçeklik makinasının da tekrar edemeyeceği gerçekler sonucuna çıkıyorlar. seni benden başka "döven" oldu mu? olayına benzettim biraz.

.ardından açıklanamayacak bilgileri daha büyük bir kalıp ile kavramaya çalışmayı matruşka bebeklerine benzetip, evrenden daha büyük bir yapı ile ancak açıklanabilecek bir bilgi olduğunu söyleyip o halde evrende bilinemeyecek bilgilerin olacağına varabiliriz dedi. buradan da morgan abinin tanrı vurgulu bitirişi geldi.

.ha bölüm ismi neydi? uzaylı konsepti mi? pek oralara girmediler. uzaylıların kafa geliştiyse tanrıyı bir kenara koymalarından yine matematiğe bağlı olmalarına ve diğer konularda açıklanan her şeyi uzaylı bakışından anlatmaya çalıştılar ama oralar pek yeterli değildi.

--- spoiler ---