7 Ağustos 2014

How to Grow a Planet e02:

The Power of Flowers

--- spoiler ---

.çiçeklerin gücü adına güç bende artık şeklinde bir bölüm oldu. çiçeksiz bir ada ile başladı belgesel. enteresanmış o ada ama ismini falan bilmiyorum. antik çam tipi ve eğrelti otları ile kaplanmış. yeşilin tonlarında takılıyorlar. üremeleri sıkıntılı imiş. çamlar döllerini diyelim, saçıyorlarmış kendilerinden ama verimli şekilde çoğalamıyorlar imiş. eğrelti otları da su vasıtası ile üreyebiliyorlar imiş. kısıtlı imkanlarla takılıyorlarmış. yapraklarından sperm benzeri bir şey akması da enteresandı.

.neyse 140 milyon yıl önce çiçekler gelmiş piyasaya, üreme olayına süper çözüm bulmuşlar. böcük kardeşleri kullanıma almışlar ve bu da evrimsel olarak hayvanları şekillendirmiş. askında her şeyleri şekillendirmiş çünkü bu şekilde üreyerek tüm dünyaya yayılmışlar, sınırları genişletmişler. iklimi değiştirmişler, yer yüzünü bile şekillendirmişler. nemdir, yağmurdur derken dağların içleri oyulmuş mağaralar olmuş.

.devasa etkileri yanında minik böcük kardeşleri de şekillendirmişler (pek haz etmem böcüklerden ama) bir sevgili arı kardeşimiz do frekansında titreşerek polenlerin saçılmasına neden oluyormuş. sadece o arı başarıyor ve bu da sadece o çiçeğin tozlaşmasını garanti altına alıyor. üstünde başınca başka polen falan olmuyor. böyle de enteresan bir şey işte.

.dinozorları öldüren olaylardan bile kurtulmuş sevgili çicek dostlarımız ve meydanı geniş bulup iyice gelişmişler. çeşitliliğe sebep olmuşlar. memeleri bile tozlaştırma için kullanır olmuşlar. meyva olayı tam da bunun içinmiş. tohumların saçılımı imiş. insanları meyvalar ile kandırıp kendileri çoğalıyor demek. tabi hepsi için geçerli değildir bu vakti zamanında geçerlidir.

.neyse enteresan bir bilgi de origins of us'da da söylenen renk meselesi idi. memelilerin küçük bir kısmı kırmızı rengi görebiliyormuş. kırmızıyı görme daha sonradan gelmiş ve bunun da nedeni sevgili meyvaların olgunlaşma renginin bu olmasından dolayı imiş. bunu nasıl tespit etmişler, hangisinin önce hangisinin sonra olduğunu nerden bilmişler bilmiyorum ama enteresan bir olay. tohumlar üreyecek kıvama gelmeden meyvaları koparıp yemesin diye olgunların rengi değişiyor ve hayvanlar da bu renktekileri seçiyor artık.

.az önce söylediğimi son kısımda söylemişti aslında, primatlardan insana doğru tümden her şeyi etkilemiş. ağaçlarda meyva toplamaya uygun evrimleşmişiz. vücutlar böyle imiş, görme böyle imiş. artık bağla bağlayabildiğin kadar. ve diyor ki bir daha gül gödüğünüz zaman tüm bunları düşünün işte. al sana çiçek, koparma arkadaş.

--- spoiler ---