tv'de bir iki denk gelmiştim, hoş bir belgesel serisi ama orman bölümünden başlamış bulundum. diğer bölümleri daha iyidir diye tahmin ediyorum. en azından savanalar kesin daha iyidir. ormandaki fazla çeşitlilik biraz bayıyor insanı. bir de acayip acayip yaratıklar mide kaldırıyor biraz. daha iyi yavaş çekimleri olan belgeseller var, daha iyi görüntüleri olan belgeseller de var. anlatımı da o kadar iyi değil ama idare ediyor. kendini izletiyor, görüntüler ve renkler de pek güzel. arada ses efektli, espirili muhabbetlerde döndürüyorlar.
--- spoiler ---
.engerek midir nedir, onun fareyi hüpletmesi ile başlıyor belgesel bölümü. zehirlendikten sonra gözünden kan geliyor imiş hayvanın ve canlı canlı yiyor imiş. yerken kuyruğu falan kıpırdıyor ağzında kalan son parçası olarak. hoş görüntüler değil tabi ama yapacak bir şey yok.
.sonra milyon tane canlıya giriyoruz. peygamber devesinin dişileri erkeklerini yemesi olayı, bukalemunların da bunları yeme olayları. saniyenin otuzbinde biri mi dediler ne dediler. iyi hızlılar, en azından engerekten daha hızlılar.
.örümcek ağı ve kelebek olayı konsepte pek uygun olmamış. yok kelebekler takılırmış da falan da filan da... karınca meselesi de zorlama olmuş. karıncaya toprak atarak avlayan bir böcük var, ismini unuttum. toprağı çok seri attırıyormuş bu.
.sinek yakayalan zıplayan örümcek pek iyi idi. sinek yakaladığı için tebrik ederiz kendisini zaten. baykuşlar ve bir kaç tane daha kuş da hızlı olmak zorunda tabi yapacak bir şey yok. sessiz uçuyor imiş sevgili baykuş. tebrik ederiz onu.
.leopar olayını pek çekememişler, gece avlandığı için öyle olmuş ama saldırı anını da kaçırıp animasyon ile tamamlamaya çalışmışlar. animasyonları da pek iyi sayılmaz ama kendilerince yapmışlar işte.
--- spoiler ---