27 Temmuz 2013

Under the Dome s01e05:

Blue on Blue

--- spoiler ---

.işler güzel gelişmeye başladı, dışardan füze atalım dediler. iyi güzel dediler de içeriye niye sığınaklara kaçın demediler? bunu pek çözemedim hani nasıl olsa korumaz paniğa kapılmadan öldürelim diye mi? biraz gizem olsun da çözelim tarzı olmuş ama güzeldi. bir şey olmayacağı da belliydi ama insan ya diyor işte. patlama sahnesindeki vedalar ve bizim epilepsili veletlerin öpücükleri iyi idi.

.junior meselesi de aldı başını gidiyor, saçmalamaktan bir hal oldular. babası bulunca hemen salmadı kızı, ilk oğlunu düşündü herhalde, sonra saldı. bakınca normal bir tepki gibi tabi ama kız gidip kardeşinin evinde deli danalar gibi arayacağına bir insana ya da bir polise haber etmeye çalışsa daha iyi olmaz mıydı? döndüler yine başa, junior bunu yakaladı. hani sanki biraz da hak verir bir pozisyonda kaldılar öyle. bu tutsaklık olayını bitirsinler gari.

.zaten polis junior iyice sinir bozucu bir de bu sıkıntıları ile uğraşıyoruz. barbie'yi polis yapmayacaklar herhalde. onun yerine junior oldu gibi, beklenenin olmaması güzel belki ama adam devamlı yardım ediyor. orası da bariz. üstelik eski kahraman sanılanlardan imiş.

.dudak okuma meselesini de pek iyi yapamadılar. herkes mi dudak okuyor arkadaş nedir anlamadım. kubbenin dışından görüşme meselesini çok daha iyi yapabilirler idi, yazmak falan nedir? sesleri yazıya dönüştüren bir cihaz yapın ya da ne bileyim sinyal alıp duruyorsunuz sesleri de böyle iletin. çok mu zor?

.peder beylerin hayırlı bir insan olma meselesi çok kasıyor idi, koca cim işini bitirdi allahtan. amcamın kafası net en azından orası iyi. böyle iyi kötü karakterlere hep ihtiyaç var. bolca var aslında ama yine de iyi oldu.

--- spoiler ---