In Perpetuity
--- spoiler ---
.ebediyet dedikleri yer ilginçmiş. bu şirketin kurucuları ve ceo'ları ama tam olarak ne yapıyorlar? diş şirketi mi dediler? milletin sırıtmalarını göstermeleri ve şişkonun bunla dalga geçmesi komikti. içlerinden biri insanların duyguların oranlarından ibaret olduğunu çözüp buna uygun bir şeyler yapması iyidi, o bölümü beğendim, gerisi komikti.
.kadın yine kaçmaya çalıştı, kolunu kestirdi ve notu uzatmaya çalıştı. bunların hiçbir etkisi olacak mı bilmiyorum ama mark bunu engelledi, kendisi de kapıyı açmadı. ardından fotoğrafı değiştirirken en iyi arkadaşının yaptığı haritayı gördü. orada bekleme odası ve zihin dediği yerler önemli.
.ceza odası da diyebiliriz, burada insanlığa verdiği zarardan dolayı özür diletme olayı ilginç, bunu tekrar ettirerek yaptılar, kadın gerçekten mi dedi ama sonunu göstermediler, böyle mi adam ediyorlar gerçekten? olan nedir? mevzu nedir?
.yönetici kadının beyni silinmiyor demek, ben bir taraftan acaba o da mı çalışanlar gibi demiştim ama mark'ı gözlemlemek için takılmış, kapısına bırakılan kitabı alıp gitti, onla dalga geçtiler ve sonra yönetim kurulu bunla dalga geçti. bu sesle yönetim kurulu olayı son dönem izlediğim zaman dizisinde de vardı, adı şimdi aklıma gelmedi.
.mevzu nereye gidecek? adam ölen karısı için bu işi seviyor, unutmak işine geliyor. tam olarak ne yaptığını kimse bilmiyor, sayılar belki duygularının oranlarını kontrol ediyor, ne olduğu belli değil ama kurallar çok sert, çalışanlar çok disiplinli, zencinin olayı nedir bilmiyorum ama her şeyi o yapıyor gibi.
.bölüm sonunda da en iyi arkadaşın telefonu bodrumda kaldı, oradan devam edecek gibi. adam öldükten sonra gelip hiç gelmemiş gibi göstermeye çalıştı ama bir taraftan büyük şirketse tamamen izlemesi lazım, yönetici kadının izlemesiyle olmaz. o biraz saçmaydı.
--- spoiler ---