18 Nisan 2018

the story of god with morgan freeman s02e01:

The Chosen One

bu sefer pek yapamamışlar. belki kötü bir bölümü ile başladım. çok fazla bir bilgi yoktu. hep goygoy, salak saçma muhabbetler vardı. morgan abimizin hayat kesiti ile başlatmaları da hiç olmadı. zaten bunu yapıyorlardı, başka bir şeyler yapsalar ya, ne hayat yaşamış bu arkadaş da hem bilime hem inanca ilham verecek konuların içeriğinde geçebiliyor? tabii yine de iddialı bir yapım, tanrının hikayesi diye değil de inancın hikayesi diye çevirmişler, bundan bile korkmuşlar. şu doğru bu eğridir yerine inanca bakış atmak istemiş gibiler, bilimsel bir insan eleştiriyor gibi anlatmamışlar sanki. ne şiş yansın ne kebap da olabilir bu bilemedim. izlediğim ilk bölüm itibariyle feyz alamadım, bir tek yerli abimiz feyzli çıktı.

--- spoiler ---

.yerli abimiz kendisine verilen beyaz buzağılı kadının barış çubuğunu devam ettirmemiş, gitmiş yabani atlara binmeye kalkmış. sonra bir gün üzerinden düşmüş sakat kalmış. belden aşağısı tutmuyormuş. çubuğu torununa geçiren büyük annesi de kalk ülen ne yapıyorsun demiş, iyileşmiş kalmış. insanlar akıllı olmazsa senden sonra barış çubuğunu kimseye aktaramayacaksın, dünya mahvolacak demiş. yersek artık, mesajları aldık. onsan sonra bir çevreci aktivist olmuş, nerde ters olay bütün tüylerini alıp gitmiş mekana. karizmatik yerli olmuş. çubuğu da kimselere göstermiyormuş, böyle deyince komik yani.

.seth dini de komikti. adamların mekan bir harika ama ne bileyim yeni bilgi olarak bunların gurularından bir tanesi çıkmış demiş ki artık gurular insan olarak gelmeyecek, son guru benim, kitap gurudur ona alaka gösterin. neyse ki insani durumlardan ayırmışlar, insan hırsı falan yok ama kitap için tapınak temizliyorlar, ona çiçekler atıyorlar. adeta tapıyorlar. kitaba tapıcık nedir yarabbim yav. komik görünüyor ama diğer taraftan da düşündürücü garip.

.kendini şişleyen mallar hikayesi de saçmaydı. tayland mıydı neresiydi? uzak doğunun tiksinçlerinden, transa girip ağızlarını yüzlerini deldiriyorlar. türkiyede de böyle şeyler oluyordu. tarikatlar, coşup şişliyor. aynı geyikler onda da var. kan akmıyor bak bu keramet falan filan. inanç acıları engelliyor diyor, o kadar kafa sallayınca oluyordur bir şeyler.

.şiiler meselesini araştırmak lazım, bir ara merak edip bakacağım ama neydir ne değildir bilmiyorum. pis araplar kılınçları ile hüseyinin durumunu canlandırıyormuş. barışçıllarmış ama hiç öyle görünmüyorlar. yezid miydi neydi? ondan bu savaşla ayrılmışlar. peygamberin torunu nasıl sünnetin devamı olmuyor diye soran birileri ve açıklaması vardır herhalde. tarihi olarak çirkin insanlar olduğu çok belli.

.müslümanlara pek gelmediler, sunnilere diyelim. bir tane de rahip vardı. kendisi koreli bir arkadaş. eline isanın eli değmiş, bunu kuzey korede misyonerlik yapıyormuş. almışlar bunu ayakta bekletmişler, elinde bir hissiyat olmuş, gülmeye falan başlamış. tanrının eli elime değdi diyor, bana geldiler hissettim diyor. inanırsak artık.

.bir tane de tombiş oğlan vardı. dalay lama buna el etmiş, annesi rüyasında fil görmüş, ermişlerinin reenkarnasyonu imiş. morgan abimiz veledi sıkıştırıyor, sıkılmadın mı bu hayatan diyor da sonra onda bir çocukdan fazlası olduğunu hissediyorsunuz diyor, ne diyorsun sen arkdaş? kafayı yemiş hepsi işte.

--- spoiler ---