24 Haziran 2017

Hrútar


güzel bir film. kuzey avrupalılar toplaşıp film yapalım demiş. polanya'yı pek anlamadım. dışardan destek vermiş herhalde. onun da ilk filmini izlemişim ama esas izlanda filmi bu, dil onun dili. iki tane kardeşin öyküsü ama koçlar koyunlar esas rolde diyebiliriz. yardımcı rolde dünya tatlı bir border collie var. müzik gerektiği vakit basalım demişler. ağık geçişler var ama sıkmıyor hiç. küçük kardeş uysal, becerikli, işini bilir. büyük kardeş sinirli, babasından ret yemiş bir evlat. tüm izlanda aynı kazağı giyiyor. böyle de hoş bir film işte. araya farklı bir aile dramı atmak için güzel. farklı derken tabii öyle çok atla deve değil, düz keçi. inatçı ve keçi demişler ama bildiğin koyun-koçtu hepsi. kuzu bulunur diye yazısı eksik yani.

--- spoiler ---

.bunlar 40 yıldır konuşmuyor. filmin egzantrikliği burada. tüm mal küçük kardeşe bırakılmış ama annesi dayanamamış ölmeden önce söz almış, kendi evleri ve arsalarını büyük kardeşe bırakmış. bu da komşu arsa ve evde ikamet ediyor. bir şey söylemek gerektiği zaman kağıda yazıyorlar. somi adlı süper zeki köpeğe veriyorlar. o ilgilisine ulaştırıyor.

.böyle bir hayat sürerken koç güzellik yarışması ile başlıyorlar. abisi birinci oluyor. bu pek üzülüyor duruma. ortamdan ayrılırken hani bunun sırt kasları daha mı iyimiş diye abisinin koçunu yoklarken hasta olduğunu fark ediyor.

.beyin ve omurilikle ilgili bulaşıcı bir hastalıklmış. vadideki tüm hayvanları itlaf ediyorlar. bizim küçük kardeş kendi hayvanlarımı kendim öldürürüm diye 147 tanesini öldürüyor. niye yaptın lan bunu diyorlar, ben kendim öldürürüm diyor da işin aslı öyle değilmiş tabii. hiç göstermiyorlar, beğendiği 8-10 hayvanı ve ikincilik alan koçunu bodruma saklamış. mevzu bu yani.

.büyük kardeşi hayvanlar gidince pek üzülüyor, kendini içkiye veriyor. buzların üzerinde sızmalara başlıyor. ilk sızmada civara gelmiş veteriner kurtarıyor. alıyor kardeşinin evine getiriyor. sonra aşağıdan bir ses geliyor ama kedidir kedi diyorlar geçiyor gidiyor.

.sonra tuvaleti kullanabilir miyim diye kapısına dayanıyor. adam yok olmaz diyemiyor. aslında neden diyemesin ki? tuvalet bozuk falan filan diyebilir. adam demiyor, tam o sırada koç coşuyor, koyunların kısmına kırarak giriyor. koyunlar meliyor ve içeri giren görevli sesleri duyuyor.

.abimiz duyulduğunu fark ediyor. hemen küs abisine koşarak hayvanları götürüyor. saklamasını söylüyor. saklıyor ediyor ama ekip geliyor, hayvanların civarda olduğunu öğreniyorlar. aramaya başlıyorlar. civardaki tek evde aramasalar saçma olurdu. tam o sırada görevlinin tekini bayıltarak hayvanlarla birlikte dağa kaçalım diyorlar.

.tipi var tabii, allahsızlar. sonunu göstermiyor. 8-10 koyun, bir tane koç, bir tane de köpek tipide ölüp gidiyor. küçük kardeş bunları aramak için tipiye karışıyor. az daha ölecekken büyük kardeş buluyor bunu. buzda delik açıp içine giriyor. ikisi de soyunuk ısınmaya çalışıp tirtir titrerken de film bitiyor.

.sonunu tam gösterseler daha iyi olabilirdi, ne bileyim belki hayvanlar bir yere sığındılar, ölmediler. ha öldülerse de bir kare gösterseler bile aklımızda kalmazdı. bu kadar uğraşıp bütün hayvanları telef etmeleri de hakkaten üzücüydü. bilmem artık sadece bizi mi üzdü ama öyle işte.

.bir de bunlar 40 senedir niye küslermiş? ona da hiç girmediler. ha ailelik normal şeyler olabilir ama 40 senelik küslüğün sebebini de insan merak ediyor. eften püften de olsa olabilirdi. karakterler falan çok zıt ama allahın unuttuğu bu dağın başında yalnız başına yaşayan iki yaşlı adamın da küs kalmasının nedeni olmalı. garip yani.

--- spoiler ---