--- spoiler ---
.adamlar her şeyleri bir köşeye bırakıp eğlenceli bir bölüm yapalım demişler, güldük eğlendik biz de. monroe'nun doğum günü partisi için tatile çıkıyorlar ve hepsi birbirine aşık oluyor. olay bundan ibaret ama güzel yapmışlar, komikti.
.mevzuyu da nick'in grimm'liği aktif olmadan önce hapse tıktığı ama wesen olan birinin çocuğunun intikamıyla döşemişler. bunların bulduğu oteldeki görevliymiş kendisi, babası hapiste. ona diyor ki nick geldi, ondan intikamını alacağım.
.intikam da ölümüne birbirlerine aşık olmaları. artık neye göre kardılarsa juliette tekrar nick'e, nick rosalee'ye, monroe da juliette'ye aşık oluyor. wu garson kıza, hank de kendine hehe. en çok ona güldüm zaten.
.olayları nasıl yaptılarsa aktı geçti bölüm son beş dakika kala nasıl toparlayacaklar dedimdi. wu garson kızın tehdit edildiğini görünce aşağı atıverdi. dünyanın en kötü sahnesiydi herhalde. uçurumdan düşüşünü göstermeseler de olurmuş. niye göstermişler ki? cidden berbarttı, yapamadınsa gizle işte ne uğraşıyorsun.
.rosalee hamileyim diye içmedi ya o kurtardı. zaten belliydi bu. salak garson içki yerine başka bir şeye koysa çok daha etkili olacaktı. içkilere kattığı tükrüğü falan da zaten ayrı bir olaydı. öyle geçiştirdiler işte.
.dialoglar romeo ve juliette gibiydi, uğraşmışlar sallamışlar. çevirmen afallamış. kendileri de gülüyor gibiydi sanki, o ayrı.
.bunlardan başka aynada bir şeyler gördüler. nick ve eve aynaya karşı duruyordu ama oradan bir yere gitmedi, sonrası için sallamışlar bunu da.
.diğer komiklik diana meselesiydi. sean kızın kaçırıldığını anlıyor. sonra yavşak bir ifade ile ne olacak ki zaten diyor. dünyanın en güçlü veledi ne olsa ki, adamı doğduğuna pişman ediyor da kendine gelmeden zarar verseler ya da uyutsalar ne olacak? bu rahatlık da biraz salakçaydı ama komiklik olsun diye kaktırmışlar işte, iyidi hoştu.
--- spoiler ---