2 Kasım 2014

sleepy hollow s02e04:

Go Where I Send Thee...

--- spoiler ---

.genel konudan saptık iyice, ikabat abimizin araba kullanma sahnesi ile başladı bölüm, hatunla dalga geçiyormuş. elfrenli dönüşlerden keskin virajlara iki dakika şov yapıverdi. her daim gerekli tabi çağa ayak uydurması lazım ikinci sezonun ortalarına geliyoruz. bilgisayar kullanmayı da güzelce öğrenmeli acilen.

.neyse bölümün konusu giriş kısmındaki neye benzer ses ile hipnotize olan kızcağız idi. kendisinin sülalesini kaçırıp duran bir tip varmış. tarihin bir döneminde askerlerin içinde böyle bir tip belirmiş, insanları etki altına alıp (kemikten bir flüt ile) öldürmüş. ardından bu elemanı yakalamışlar yamultmuşlar, öldürmüşler ama hayata dönüp intikamını alıyormuymuş neymiş. böyle gereksiz bir hikaye işte.

.koca kıyamet içersinde olan olay insanı üzüyor ama akıcı çekmişler, karakterlerimiz yerlerini bilmiş. mücadeleden sakınmıyorlar. kılınç kuşanıyorlar, olaylara dalıyorlar. teknoljiden yararlanıyorlar.

.değerli eşyaları toplayan tiple yine karşılaştık, bu şekilde karşılaşmaya devam ederlerse takım üyesi gibi bir şey olacak herhalde. kendisi özel eşyaları paraya çeviriyor ama bu bölümdeki kemiği henry'e teslim etti fark etmeden. bakalım kemiğin olayı neyse sonra göreceğiz ve bu bölüm de zaten bunun için yapılmış olacak başka da bir şey değil.

.tımaranedeki zenci abimizin gözler gitmiş. ruhunu şeytana satmış bilmeden, böyle de yapılabiliyormuş demek. supernatural kesişen yollar meselesi aklıma geldi de güldüm biraz. incil okurken gelecek görüntüsü mü gördü? yoksa kıyamet edebiyatının güncel halini mi gördü tam bilemedim ama taraf değiştirirse şaşırmam diyorum. değiştirmezse de şaşırmem hehe.

.günümüz göndermelerinden köpüklü kahve meselesi de vardı. özel bir adı var mı bilmiyorum da ödediği paraya yanan ikabat abimiz, göndermeler yaptı. sonra bir yudum içince kendinden geçti ve kahvehaneler zincirlerine gözkırptı. gülümsettiler yine de...

--- spoiler ---