--- spoiler ---
.çimler ve akasyaların savaşı meselesi yaptılar. otlar üzerinde milyon tane canlı ve sonunda da insana gelerek bölümü bitirdiler. en iyi bölümü buydu da benim bunu izlerken gözlerim kapandı. tamamen kişisel tabi adamlara laf etmeyelim.
.bol bol çita kovalama sahneleri mevcut idi. büyük kedilersiz otlak alanları düşünemiyoruz çünkü bir sürü canlı o otlar ile hayatına devam ediyor. ceylanlardan, impalaya, oradan antiloptan şuna buna kadar bir sürü canlıyı görmüş bulunduk.
.yağmurda ceylanın tekinin kafa güzel olup hoplayıp zıplıyor idi. aslanlar tabi ıslanmayı sevmiyor haliyle. belki onun bayramını ediyordur kim bilir. öyle garip sahneleri vardı.
.uzun otların arasında kur yapan dul kuşu mudur nedir? o da pek komikti. dişisini etkilemek için çeşit çeşit danslar falan ediyor. insanı gülümsetiyor tabi bu olay. dişilerin gösterişsiz olması da bir garip ayrıntı.
.akasya savanalarda ayakta kalan tek ağaç imiş. volkanik küllerde köklerin ilerlemesi pek mümkün olmadığı için kökleri uygun olan tek ağaç kendisi olduğundan bu böyle olmuş. tabi bir sürü düşmanı varmış. zürafalar üstten, alttan çeşit çeşit canlılar. iki ayağa kalkan bir tip vardı onu daha önce görmüştüm sanki. en son da filler yıka döke ortalığı yiyor da bitiriyor.
.otların azılı düşmanı su aygırları imiş. bir oturuşta 40 kilo ot yiyorlarmış. üstelik körpecik otları severler imiş. geceleri karınları doyurup, otları tüketip gündüz de sularda keyif çalatlar imiş.
.babunlar ve hiyerarşi meselesi iyi idi. tımar eden düşük seviyede imiş. düşük seviyede bir annenin yavrusunu döven diğer anneye ses edememesini güzel çekmişler. pek garip idi. savanlarda bir şempanze bir babun takılıyor imiş. tabi sonra da ortak ata muhabbetinden evrime oradan da insana gelerek belgeseli bitirmiş oldular.
--- spoiler ---